Türkiye “seçim sattı” mahalline girdi denebilir.
Atışmalar, sataşmalar başladı.
Parti liderleri halka meydanlarda sesleniyor:
Siyasiler şehir meydanlarında, adaylar şehir sokaklarında selam veriyor.
Milletvekilleri saha çalışmalarında gözüküyor.
Çünkü şunun şurasında neresinden bakarsanız seçime altı ay gibi bir süre kaldı.
Altılı masa bir oturuyor, bir kalkıyor.
İktidar tekrar seçimin galibi biz alacağız diyor.
Muhalefet aday konusunda net değil.
Adaylık için İYİ parti yeşilleniyor, CHP’liler biz varken diyor.
Davutoğlu, Karamollaoğlu, Babacan bize soran niye yok diyor..
Gelen zamanlarda halk kış mevsiminde donacak gibi duruyor.
Halkın burnunda zam kokusu çıkıyor.
Halk zamların altında tuş olmuş bekliyor.
Muhalefet gelen zamlarda iktidar bekliyor.
Halkın beklentisine seçim derman olacak mı?
Halk seçim derdinde olmasa da bir umut der gibi.
Bunun içinde ülke genelinde ve illerde seçim adayları meydanlara çıkıyor.
Hal böyle olunca yavaş yavaş anketlerde yapılıyor.
Anketlerin sonuçlarına ilgi var mı?
Her siyasi parti kendi, anketini önceliyor.
Bu nedenle anketleri daha dikkatli bir şekilde takip etmek gerekiyor.
Batıda yapılan anketler ne kadar sağlıklıysa, bizde o kadar sağlıklı değil gibi.
Çünkü bizde anket yapan şirketi kim kiraladıysa o parti önde görülüyor.
Çünkü herkes kafasına göre anket yapmaya veya yaptırmaya başladı. Amaç; seçmenin kafasını karıştırmak, kendine göre muhalif olanları kendi partisine yönlendirmek.
Bunun gibi daha birçok gerekçe sayabilirim.
Ancak benim anlamadığım bu işin bir kuralı ve adabı olmasına rağmen önüne gelenin, “Ben anket yaptırdım” demesini.
Çok doğru bulmuyorum.
Kim kime, nerede ne zaman ve kaç kişiyle anket yaptırdığı belli olmadan bazı rakamların ortaya atılması kafaları karıştırmak, öte gitmiyor.
Paylaşılan anket sonucu bana göre inandırıcılıktan çok öte.
Falan partililere bizim parti rozetini taktılar.
Sokakta, meydanda dolaşanlara, karşı partiden olanlara gelin çay, pasta bizden üyelik sizden çalışmaları.
Ne garip değil mi?
Parti işportacı tezgâhında alınıp satılır oldu.
Gerçi ülkede siyasi oluşumlar her zaman böyleydi.
Bugün şu kadar üye kaydettik paylaşımları yapılıyor.,
İktidara yürüyoruz deseler de.
Kendileri de inanmıyor.
Gerçi insanlar ne olur, inanmasalar ne olur.
Ülkede bu seçemem var oldukça.
Futbol takımı tutar gibi parti tutanlar şak şakladıkça.
Fırıldak olmuş siyasi liderlerde geliyoruz demeleri gayet normal değil mi?
Parti rozeti takıp çayla üye kaydedenler.
Kâğıt üzerinde kayıtlar ne kadar sandıklara yansıyacak ona bakmalıyız.