Son yıllarda Türkiye'nin şehirleri adeta simge heykel yarışına girmiş durumda.
Her şehir, kentin simgesi olabilecek ne varsa onun heykelini yaptırıp dikkat çekmeye ve kentin turizmine katkı koymaya çalışıyor.
Bizim çocukluk yılarımızda şehir meydanlarda sadece Atatürk’ün olurdu.
Son yıllarda Avrupa özentisiyle heykellerden geçilmiyor.
Eskişehir’de heykelleriyle ünlü şehirlerarasında.
Başkan Büyükerşen, heykellerin şehre ayrı bir tat ve hava kattığını belirtiyor.
Eskişehir'in neredeyse her yanında çeşitli heykeller bulunuyor, ancak dikkat çekici.
Çekirdek çitleyen eşek heykeli.
Eşek heykelinin Eskişehir’e yapan usta.
Belediye Başkanın heykelini de yapmış.
Adam heykelci işi bu.
Parasını bu meslek dalında kazanıyor.
Başkanın siparişleri olmasa heykel tıraş ne yapacak.
İşsiz mi kalsın.
Başkana o kadar heykel yapar da, başkanın heykeli yapılmaz mı?
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyinde bulunan sivil toplum kuruluşlarından ADD temsilcisi, konseye öneride bulunarak, “yirmi üç yıldır Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in heykelinin uygun bir parka dikilmesini” öneniyorlar.
İlim, bilim, teknoloji, Fabrika iş sahası önerecek değiller ya.
Ne önersinler Eskişehir’e yakışan heykeller var iken.
Başkanın heykelini dikiyorlar.
Heykel açılışı olurda katılanlar olmaz mı?
Şakşakçılar meydanlarda bulunmaz mı?
Kurdele kesilip, protokol hazır olmaz mı?
ADD temsilci söz başlıyor “Zamanında kadir kıymet bilmek önem taşıyor.
Heykel önünde turist gruplarının fotoğraf çekeceğine inanıyorum.
Böyle bir heykele şehirde ihtiyaç vardı” diyor.
Doğru diyor çekirdek işleyen eşeğin heykeli olurda başkanın olamazsa ayıp olur.
Heykelleriyle ünlü Eskişehir’e bu kadar heykelin yanında başkanda yakışmış.
Kadrini kıymetini bileceksiniz.
Yıllarca şehre hizmet vermiş Heykelci başkanın.
Ne yapsın Eskişehir hizmete doymuyor.
Başkan porsuk çayının kenarlarını caddeleri, meydanları her yeri heykellerle donatmış durumda.
Aklınıza gelebilecek her türlü heykelleri görmek istiyorsanız Eskişehir’e geliniz.
Her ilin bir güzelliği varsa Eskişehir’inde heykelleri var.
Yıllar sonrası bu kavim hangi dindeymiş derlerse şaşmayınız.
Çünkü geçmiş kavimlere baktığımızda tarihin derinliklerinde gelen heykelcilik hep yaşatılmış.
Bu heykellere bir simge diye bilirler.
Tapmak için bir mabet ya da tapıklar olması gerekmiyor.
Tarihten beri insanın tapınış şeklileri farklı ola bilir.
Kalbinizde taşıdığınız Allahtan çok sevdiğiniz her şey senin putun olabilir, bunlardan para, makam, güç, iktidar bunla birer tapınma putlarındandır.
Yirmi üç yıl Eskişehir’e hizmet vermiş koca profesörün heykeli yapılmalı meydana dikilmeli, gelecek nesil görmeli.
Ne büyük hizmet vermiş demeli.
Değil mi?