İnsan bazen hayatın akışından aklına gelmeyen şeylere özlem duyabiliyor. Son yıllarda kış ve kar az olduğundan; kuraklık ve su yetmezliğini gündeme getirdi. Yerüstü suları çekilince çare sondajla su temini olarak gündeme geldi. Vatandaşımızda var mı? Yok mu? Demeden her yere sondaj işlemi yapmaya başladı. Yerüstü sularının kıymetini yıllar sonra öğrendi. Çeşmeler akarken insanlar adeta bakmış, şimdide bakıyor bu sular nereye gitti.
Kış ve kar son günlerin en sevileni; bütün olumsuzluklarına rağmen. Çünkü suya ihtiyaç her geçen gün daha fazla olmakta…
Evlerimize gelen suyun hangi şartlarda geldiğini birçoğumuz bilemeyebilir. Suyun bol olduğu zamanlarda bile dinimizin bize her zaman ve zeminde hatırlattığı “israfın haramlığına” daha dikkat edelim.
Bu yıl kar yağışına hep beraber sevinmekle beraber. Manevi olarak dualarımızı yapalım. Maddi olarak bilhassa su ile ilgili harcamalarımıza israf boyuna vardırmadan. Tasarruflu olarak kullanalım.
Su insanın en hayati gıdası olduğundan; birçok bölgemiz su zengini iken şimdi kuraklıkla mücadele eder duruma gelmiş. Barajlarımız yeteri kadar dolmuyor. Yağış olmayınca yerüstü rezervleri yeteri kadar dolmuyor. Dolmuş olsa o eski günlerdeki gibi derelerimiz çeşmelerimiz akarken biz de eskiye özlem. Bakarak tefekkür eder, inşallah şükrederiz. Şükür nimeti ziyadeleştirdiğini hayatımızda yaşayarak öğrendiğimiz için. Kıt kaynaklarımızı da düzenli ölçülü ve israfsız harcarsak, nimetlerimiz elimizin altından kayıp gitmez.
Kış‘ada kışın getirdiği nimetlere de şükreder baharı 4 gözle bekleriz. Allah ömür verirse…