Tuğçe Karakoç 1991 Kırşehir de doğdu. İlkokul ve lise öğrenimi Kırşehir de üniversite eğitimini ise Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde tamamladı. Sınav koleji ve hedef özel öğretim kurumlarında 10 yıla yakın çalışan Karakoç evli ve bir çocuk annesi. Özel sektörde bir süre çalışıp işten ayrıldıktan sonra yıllardır hayalini kurduğu işletmesini bir mayıs günü eşiyle otururken aniden açma kararını alıp bir haftada açtığını belirtti işletme sahibi Tuğçe Karakoç. Şuan Ahi Çarşısında küçük, cıvıl cıvıl bir butiğe sahip olan Karakoç ile bir röportaj gerçekleştirdik. Hayaller, kadınlar, giyim ve esnaflık hakkında bize başlıklar açan o röportaj…

4 yıl bekledi 1 hafta da oldu…

Bayram v*fat etti Bayram v*fat etti

İşletme hayalini hayatını kazanmaya başladığı hiçbir dönemde unutmayan Karakoç farklı sektörler de çalışsa da dört yıl boyunca çalışmadığı sürede bir anda adım atarak kendi küçük butiğini açtı. Tuğçe Karakoç bu süreci şu şekilde açıklıyor:’’ Bu süreç için tam 4 sene bekledim. Bir mayıs günü eşimle otururken bu yola çıkmaya karar verdik. Kararı alır almaz içine neler koyup, beni nasıl yansıtır burası kısmını düşünerek emek emek işlediğim yerimi bir hafta içerisinde açtık.  20 metrekarelik dükkânım küçük olsa da benim hayallerim her zaman büyük oldu. ‘’ dedi.

Benim dünyam rengarenk!

Kendisinin giyinmeyi sevdiğini ve bunun onu mutlu ettiğini bu yüzden de kadınları da giydirmeyi sevdiğini söyleyen işletme sahibi Karakoç: ‘’Benim dünyam rengarenk… Rengârenk dünyamda kendi cinsime rengarenk kıyafetler sunmak istiyorum. Temennim onlarında memnun kalması.’’ Diyerek duygularını belirtti. 

Hayat fifty fiftydir…

İşletmesini açarken her şeyi göze aldığını söyleyen Karakoç bu süreçte ‘’ Ya batarsın ya çıkarsın, hayat zaten yüzde elli ellidir’’ diyerek ona bu süreçte  ‘yapamazsın’ diyenlere rağmen eşiyle bu yolları aştığını belirtti. Hayalleri için çıktığı yolda belki de beklemesinin sebeplerinden biriside buydu. Bazı sihirli kelimeler insanları oldukları yerde tutmaya yetiyor gibi görünse de Tuğçe Karakoç yıllar sonra kavuştuğu hayalini 8 aydır severek yapıyor. Acısı ve tatlısıyla kabul edip yapmaya da devam edeceğini de ekliyor.

Peki kadın kimdir!

Kendi işini yapmanın artılarını yaşasa da anneliğin ve ev kadınlığının da kendini tanımlarken kullandığı önemli birer kelime olduğunu söyleyen işletme sahibi Tuğçe Karakoç: ‘’ Kadınlar korkmasın ve hayallerinin peşinden gitsinler. Meslek sahibi olmak helalindense kadının kolunda altın bileziğidir. Ben de bu yeri açarken yapabilir miyim? Diye sordum kendime. Ama oluyormuş. Bizlere indirgenen bu sıfatlarla varız biz… Peki, kadın olarak sadece anne ya da ev kadını mıyız? Hayır, hayalleri olan insanlarız.’’ Dedi. Ve sözlerine şu şekilde devam etti: ‘’ En büyük desteğim kendim, ailem ve birkaç dostum oldu. Aslında kendi savaşımı verirken korkularımla yüzleşirken bir de insanları daha da yakından tanımak yorsa da herkes yine de iyi ki var. Bunların bütünü beni bugünkü Tuğçe yaptı. Bana ve günümüz de birçok kadına yüklenen her sıfatın bütünüyüm. ’’ Diyerek sözlerini tamamladı.

Esnaflık demek cesaret demek!

Esnaf olmanın en güzel yanını keşfettiğini belirten Karakoç bunun cesaret olduğunu ve sosyalleşmek olduğunu belirtti. Karakoç: ‘’ Esnaf olduğum beri yüreği güzel birçok insanla tanıştım… Hayatımda bazıları eksilirken bazıları beni tamamladı. Cesaret edemediğim, durdurulduğum her şeyi aştım. Esnaf olmanın da kadın esnaf olmanın da artıları ve eksileriyle kazandığım bu cesaret ile baş ediyorum. Bir kez daha anlıyorum ki kadın istediği her şeyi olabilir. Cesaretle yürünen bu yolda harekete geçmek, korkularla yüzleşmek ve kadınlığımıza eklenen sıfatlarla var olmaya devam edeceğim.’’ Diyerek sözlerini tamamladı. 

Muhabir: AYŞE HİLAL DELİORMAN