HALK SEÇİMLE YATIP SEÇİMLE KALKIYOR

Ülkemiz yeni bir seçim sürecine girdi.

Kıyasıya rekabetlerin olduğu günlerdeyiz.

İktidar bir verdiyse muhalefet iki veriyor.

Haydi; vatandaş koş sende katıl deniyor.

Meydanlarda, salonlarda, açık alanlarda konuşan konuşana.

İllerde siyasiler oturmuyor.

İlçeler, köyler, çarşılar geziliyor, vatandaşlar dinleniyor.

Yüzlerini görmedikleri adayları siz, hangi partideydiniz deniyor.

Adaylar ise bize oy verin diye el tutuyor, el öpüyor nine dede deyip hal hatır soruyor.

Seçmen seçimden seçime gördüğü adaylarına sorular soruyor.

Adayların İnşallah maşallah sözleri önde gidiyor.

Ne diyelim seçim stantları doluyor.

Bildiğiniz gibi 14 Mayıs tarihinde ülkemiz hem Cumhurbaşkanlığı ve hem de Milletvekili seçimlerini birlikte yapacak.

Şimdiden bu seçimin ülkemize huzur getirmesini temenni ediyorum.

İktidarıyla muhalefetiyle buna hazırlanıyor. 

Seçimler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarındandır; dense de bizde öyle mi?

Gelin görün ki o kadar politize olmuşuz ki,

Şu anda insanlarımızın çoğu seçimle yatıp seçimle kalkıyor.

Çarşıda, pazarda, markette, takside, dolmuşta, tramvayda metroda, gemide insanların sohbeti seçimler.

İş yerlerinde, çay ocaklarında, cami köşelerinde, parklarda, bahçelerde insanların olduğu her yerde konu seçimler.

Kimi iktidardan yana, kimi muhalefetten yana taraf oluyor.

Kimi Cumhurbaşkanının yaptığı icraatları anlatıyor, kimi muhalefetin sözlerini tekrarlıyor.

“Kimi nalına vuruyor, kimi mıhına” derler ya, öyle bir seçim günündeyiz.

Ekonomimiz, iş adamlarımız, gencimiz, yaşlımız seçimle yatıp seçimle kalkıyoruz. 

İş böyle olunca, doğal olarak  seçim her şeyimizi etkiliyor. 

E!!! 

Bize de düşen sonuçları beklemek.

Her seçmenin oyu cebinde.

Kazanan taraf mutlu kaybeden mutsuz olacak.

Sandıklar açıldığında, kimi balkon konuşması yapacak, kimileri üzülecek, kimi sevincinden tavana vuracak, kimi evine kapanacak, kimi sokaklarda sabaha kadar mutluluk sarhoşu olacak.

Fakat hayat her halükarda devam edecek.