Babam gurbetçiydi,bizde Almancı babanın gurbetçi çocuklarıydık.Babam Aşiretimizden ve köyümüzden Almanya’ya ilk giden gençlerdenmiş.
Ömrünü Alman ellerinde alın teriyle eşinin ve çocuklarının geleceği için tüketen emekçi babanın evlattı olmaktan çok mutluyuz.
Almanya’da siyah kafa yabancı Türk dediler her yerde dışlandılar..
Öz vatanında Almancı dediler,Avrupa’da göçebe, Şehrinde yakınları tarafında soyulan Almancı gördüler.
Gurbette az yedi Mark Kazandı şehrinde yatırım yaptı, çocuklarımın geleceği için benim gibi döküm fabrikalarında emekçi olmasınlar deyip mesailere kaldı.
Babam ve berberinde giden gurbetçiler 1964 yılının mayıs ayında Sirkeci garında kara trenle Almanyaya doğru yola çıkıyorlar üç gün sonra Münih tren garında mızıkayla,çiçekle karşılanıp pasta, çikolata ikramlarında sonra gidecekleri şehirlere gönderiliyorlar.
Alman devleti savaştan çıkmış iş gücüne ihtiyacı var.
Her koşulda vasıfsız işçi ihtiyaçları olduğundan, Anadolun’un güçlü genç, delikanlıları gurbet yollarına düşmüşler.
Dilini bilmediği ana vatanında, köyünde uzak, döküm fabrikasın da yüksek derecede ateşin karşısında, vatanında, çocuklarında, yakınlarında uzak helal rızk için çalışmaya başlıyor.
Daha sonra işyerinde bulunduğu köyde koyunculuğa başlıyor. Türklerin et ihtiyacı karşılamak için, kesim yapıyor o bölgede kasap İbrahim olarak tanınıyor.
Hasret duyduğu vatanına, köyüne, çocuklarına, eşine kavuşmak için yılda bir ay izine gelme mutluluğu ile çalışıyor.
Alman devleti aile birleşme yasasını onaylayınca 1973 yılında babam ailesini bizleri bulunduğu şehre götürdü. Bugün İslam ülkelerinde bayram Allah nice bayramlara kavuşmayı nasip etsin.Gurbette bayramlar acı ve buruk yaşanırdı.
Hayımlarda yaşayan bekarlar Türkiye’de olan çocuklarına ve ailesine duydukları özlemlerini bayram günleri gurbetten, hasret duygusal bayram türkülerini dinleyip hüzünlenirlerdi.Almanya’da yaşayan gurbetçi aileler kendi aralarında bayramlaşma geleneğini yaşatmak için ziyaretler yaparlardı.Bayramın hasret kokan yürek yakan türküleri dinlenirdi.
“Bayram olsun bayram olsun “
“Bugün bayram günü”
"Bayram gelmiş neyime" veya "Geceler yarim oldu" türküsü gurbette bu insanların halini, duygu dünyasını yansıtıyordu.
Bir hüzün basar gurbetçi insanların içini bayramlarda.Belki gurbette olduğu için, sılada sevdikleri ayrı kaldığı için.
Belki sevdiklerinden tümden ayrı olduğu için,belki onları kaybettiği, geçmişteki beraber mutlu olduğu anları hatırladığı için. Anadolu’nun irin Kırşehir’in yetiştirdiği.
Neşet Ertaşın “Aç gerdan beyaz tenini, çevir yönüme yönünü,
Ne olur garip gönlümü gör bugün bayram olsun,
Bayram olsun, bayram olsun
Canım sana kurban olsun”
Çekiç Ali’nin “aman yarın bayram gelir alem dirilir
ana baba da yavrusuna sarılır
Gurbette olanların da oy oy boynu burulur
aman ağlama aneciğim ağlama oy oy buyumuş kader
takdir böyleyimiş zalım of sabreyle peder”.
Buna benzer o kadar çok türkü, türlü sebeplerle, birçok insanın duygularına tercüman olmuş.
Ne diyebiliriz ki, sevinç de, hüzün de insanın hayatının ayrılmaz parçaları.Bu satırları okuyan gurbette herkesin tüm geçmişlerine rahmet, hastalarına şifa, dertlillerine gönül hoşluğu dileğiyle nice bayramlara.