Kasım dede, ne kusuru Gülfidan kızım geçmiş olsun gününüz aydın bu arada bizde Ali ile kısa bir arkadaşlık yaptık. Maşallah Ali kocaman adam . Şöyle bir dolaşalım demiş bir daha böyle yalnız gitmez değil mi Gül Alim.
Evet dede yapmam sende bize gelirsin öyle dedil mi ?
Tabi gelirim Alim gelmez olur muyum.? Bayağı bir kalabalık olmuştu. Ali’nin yanina yeğeni Ahmet ve kavga ettikleri arkadaşlarım da gelmiş sarmaş dolaş, sanki bir daha böyle olmaz diyorlardı.
Gülfidan hanım buyur Kasım amca içeri geçelim şimdi Davud da gelir.
Haber ettiniz mi diye oradakilere sordu
Evet hanım ağam karakolda imiş hemen geliyorum dedi. Birazdan gelir.
Kasım amcanın merkebini oradakiler alıp ahıra götürüp yemini samanını verdiler. Hemen çifliğin girişinden biraz içeride bulunan misafir odasına geçildi.
Çiftlikte çalışan birkaç yaşlı ihtiyarda vardı. Sanki bir an ortamı sıcak bir aile gibi.
Gülfidan hanım büyüklerine saygılı resmiyet değil sıcak bir yuva ortamı. Kaşıyacak buyur yukarı rahat ol .
Sağolun biz rahatız Allaha şükür sizlerde rahat olun çocuk işte.
Bu sırada bir gürültü geldi Davut araba ile yanındakiler ile içeri girmiş. Arabadan indiği gibi dışarıda oğlu, arkadaşları ve oyuna dalan Aliye sarılarak kardeşim canım benim nerelerdeydin bizi çok meraklandırdın dedi, sarıp öpüyor, öpüyor kokluyordu. Yanındakiler Davut ağam çocuk işte şükür kavuşturana içeride misafirimiz var. Fidan hanımla oturuyorlar. Hele buyur içeri dediler.
Davut dışarıdaki muslukta elini yıkadı kendini bir düzeltti. İçeri girdi. Hemen Kasım dedeye doğru yürüdü. Eline sarılıp öptü. Kasım Dede elini çekmek istese de pek öyle gücü olmadığından direnemedi.
O da Davud’u öperek geçmiş olsun evlat rabbim sabi çocukları daha çok korur . Üzülmeyin artık.
Kasım Dede şükür kavuşturana senide çok ihmal etmiştik. Allah sizden razı olsun dedi.
Kasım dede Ali ile nasıl buluştuklarını kısaca anlattı. Eh çocuk işte rabbime şükürler olsun dedi .
Kasım dedem diz nasılsınız, yalnızlık kolay değil ama siz Allah’ın izni ile yalnız değilsiniz. Bizleri babamdan sonra pek yoklama oldunuz . Bizlerde sizleri ihmal etmedik değil kusurumuzu bakmayın. Estağfurullah evladım öyle şey mi olur. Artık bende ihtiyarladım. Rahmetliler de beni yordu. Mekânları cennet olsun. Görelim Mevlam ne eyler ne eylerse güzel eyler. Biz onun verdiği bir kuluz. Veren de O alanda. Bizlere sabır etmek asi olmamak düşer evlat dese de gözleri doldu buğulanır gibi olgu bir kaç damla yas gözünden kayıp aşağılara sakallarına doğruyu indi. Cebinden bir mendil çıkarıp gözlerini yüzünü sildi. Ee görmeyeli görüşmeyeli sizler nasılsınız. Gülfidan kızım sen nasılsın. Maşallah iki yavrun torunların, rabbim ağzınızın tadını bozmasın. Hakkınızda hayırlı olanı versin inşallah. Allah razı olsun sizlerden Kasım amcam rabbim sizlere de sabırlar sıhhat satırların en güzelini versin.
Sen ne işlerle meşgul olursun. Vakitlerin nasıl geçer. Gibi doğrulu cevaplı bir süre sohbetler edildi.
Kasım Dede: Benimde bir köpek bir kedi, aha dışarıdaki bağlı birde merkebim var bunlarla konuşur eğleniriz onlar beni bende onları anlarım.mezranın kıyısındaki bir evlek bahçe ile de vakit geçiririz. Durum bundan ibaret işte böyle hayat bu kısacık ömür uzun gibi gelse de sonu yaklaşmış. Rabbimiz Hakkımızda bizlere hayırlı olanı versin inşallah.
Gülfidan hanım ve orada oturanlar amin dedi. Kasım dede akşam namazı vakti namazımızı kılalım. Dedi ve ayaya kalktı. Abdesti olmayanlar abdest alsın cemaatle kılalım olmaz mı dedi Kasım Dede. Abdest işleri tamam olduktan sonra Kasım dede imam oldu. Davut muezzinlik yaptı. Alti yedi kişi cemaat olarak namazı kıldılar Kasım Dede’nin yanıkda sesi vardı. Namaz sonrası levenzelna....surelerini okuyup. Fatihadan sonra ayağa kalkıp. Davut ol vakit geç oldu bize musade etmenizde gitsek olmaz mı dediysede, Davut kasim dedem öyle şey olur mu, akşam yemeğimiz hazır. Hem dışarı karanlık bu saatten sonra sizi göndermek olmaz. Gelmek sizin göndermek bize düşer. Kasım dede bu akşam bizim misafirimissiniz inşallah. Bak hem baba dostun Gülfidan kızında sana gücenir. İnşallah hemi de bu akşam sohbetlerinizden de istifade ederiz. Kasım Dede boş değildi. medresede okumuş bir müddet fahri imamlık bile yapmıştı. (Devam Edecek)