Gulfidan anne sağa sola koşarak ağlamaya ve dövünmeye başlar. Davut hep telaş içindedir. Çocuklara sormaya başlar. Ahmet’e sorar..Onların ağızlarını aramaya Ali ile birinin kavga mı ettiklerini söylerlerse kızmayacağını ona göre arama yapacaklarını söyler. Çocuklardan biri Ali ile kavga ettiklerini söyledi. Davut son derece sinirli sanki ne yapacağını bilmez hale gelmiş.
Annesi oğlum çocuk işte şimdi bir yerden gelir. Yinede siz soruşturun diyor. Onları teselli etmek istese de içinin yandığı besbelli idi. Ana yüreği kolay mı?
Köyün ve çiftliğin her yeri aranmış ,düşeceği ve girebileceği her yer gözden geçirilmiş. Bir ize rastlanmamıştır. Davut dizlerini döverek ağlıyor Ali’m kardeşim neredesin beni üzme ne olur gel artık diyor.
Gulfidan anne ayakta duracak mecali kalmamış. Komşular hep yanında kimi elini tutuyor kimi teselli ediyor . Ali atamız akıllı çocuk o gül gibi şimdi bir yerden gelir diyorlardı.
Bu arada saat bir hayli geç olmuş zaman akıp gider dışarı ikindi vakti dereli köyün imamı yanık sesi ile ikindi ezanı okuyor. Gülfidan hanımda kısık sesle ona uyuyor, Allahuekber. Sen büyüksün sen kerimsin Allah'm cümlenin evladı ile Alimi koru Allah'm diye dua ediyordu.
Ali ise hiç bir şeyden habersiz mışıl mışıl uyur halde dururken mezranın ahalisinden hemen Ali’nin uyuduğu hem de bir evlek bahçesi olup onunla zaman geçiren kimsesi olmayan ihtiyar piri fani Kasım dede. Bahçe işlerin bitirip şöyle bir soluklanmak için ağaçların gölgesine gelip oturayım der. Birde baksa gül yüzlü bir çocuk mışıl, mışıl uyur. Kasım dede Allah Allah kimdir bu çocuk burda ne gezer diye düşünsene mecrada hiç görmediği komşu çocuklarından biri olduğu besbelli oyun oynarken yolunu kaybedip buraya geldiğini.
Çocuk işte buraya kadar geldi uyuya kaldı.
Eh işte şimdi ailesi meraklıdır. Diyerek. Üzerindeki kalanını çıkarıp üzerin örter. Uyanmasını bekler.
Kasım dede aynı zamanda abdestli olduğundan kıbleye döner temiz bir çayırın üzerinde Ali’nin yani başında ikindi namazını eda etmeye başlar
Hafif bir sesle yarab niyet ettim senin rızan ile diyerek tekbir getirir. Sanki elini kaldırırken elinin arka kısımları tam arkaya doğru ayaları ise tam kıbleye doğru açık ve boş bir şekilde.
Allahım elimin tersi ile dünyanın her şeyini geriye attım bak ellerim bomboş seni huzuruna geldim der gibi ikindi sünnetine başlar.. Namazını bitirir tam Aliye döner. Kazağının altında uyanmış meraklı gözlerle sağı solu inceler.
Kasım dede .
Maşallah evlat uyandın mı ?
Korkma ben aha bu köyden Kasım dede seninle arkadaş olacağız seni geldiğin yere götüreceğim. Gel bir karnımızı duyuralım. Sende acıkmışın ailen seni merak eder.
Senin adın nedir bak tanışmadık bile .
Kasım dede sevecen bir vaziyette nasırlı elini Aliye uzatır Ali çekinir bir vaziyette küçücük gül kokulu elini Kasım dedeye uzatarak
Adım Ali der titrek sesleri ile .
Kasım dede Aliyi hiç üzmeden
Eee Ali kimsin bakalım buralara nerden nasıl geldin der. Ali oyun oynarken kurstan sonra arkadaşları ile ayrıldığını gezinmek için buraya geldiğini dereli koyun karşısında ki çiftlikten olduğunu söyler.
Ali arkadaş şöyle bakalım çiftlikten kimlerdensin..
Dede babam öldü o çifliğin sahibi Ahmet .
Dede hemen Allah Allah sen Ahmet ağanın küçük oğlu musun?
Evet dede.
Bak tanıştık. Sen uykuyu aldın. Eee nedensiz ikimizde acıktık. Ahmetli hiç sesini çıkarmaz oturum şeklinde bir taraftan da etrafın inceler. Sanki ben buralara nerden geldim der gibi düşünürken. (Devam Edecek)