GÜL ALİ

      Anne birde Kamil Dede’lerin köyüne haber salın akrabalarından kimler var ise gelecek olanlar çiftliğe gelsin onları haberdar edin.  Çiftlikte misafir edin sonra bize kahır etmesinler.

      Tamam oğlum ben hasanla haber gönderirim. Sen kendine iyi bak. Rabbim inşallah hayırlı olanı bizlere nasip eder.

       Gülfidan hanım hasanı çağırıp durumu kendisine anlattı. Kamil dedenin mezrasına gidip  durumu onlara anlamasını, gelecek olanların çiftlikte misafirimiz olacağını.  Gitmek isteyenlerin de hastaneye giderek  Davut'la görüşebileceği bildirdi.. Kamil dedenin akrabalarından dört beş kişi hemen gelmişler onlarda Gülfidan hanımdan bilgi edinmişler.  Davut’tan gelen telefonla bilgi sahibi olmuşlar  iki üç akrabası da kayseri devlet hastanesine gitmişlerdi .

     Kamil dede ameliyattan çıkmış  genel durumu gene de iyi değildi . Hemen yoğun bakıma alınmış. Gerekli müdahaleler yapılmış. Davut a gerekli bilgileri doktorlar vermiş. Her an her şey olabilir deniliyor.  Davut ve Kamil Dede’nin akrabaları bekleyiş içinde idiler.

     Ayni durum çiftlikte de devam ediyor.  Bir sessizlik hüküm sürüyor. Yine de rutin işler devam. İnsan bu işte bir varmış, bir yokmuş misali.  Kamil dede yoğun bakımda bir türlü kendine gelememiş.  Doktorlar olumlu bir cevap vermiyorlar sadece ameliyatın ağır geçtiğini vücut direncinin azaldığını söylüyorlar. Doktorlar yine de bir ümit diyor. Davut ve akrabalarını bir ümitsizlik almış.  Beklemede devam ediyorlar.  Aynı zamanda Davut annesini de bilgilendiriyor, bir türlü hastaneden ayrılmıyordu.

      Davut ve Kamil Dede’nin yakını iki kişi yine akşam olmuş hastanede yapılacak bir şey olmadığından yine otele gittiler. Kendi aralarında sohbet ediyorlar ara sırada kamil dedeye laf dönüp dolaşıp geliyor.  Akrabaları kamil dedenin çocuklarına, torununa ve eşine karşı çektikleri hasretlik ve yinede metanetini koruyup çok sabırlı olduğunu, hayır elli, aynı zamanda mezraninda yarı yardımcısı herkese yardıma koşan  biri olarak bilinir.  Ve hakkında hep hayır dua ile anılıyordu. Yine sabah olmuş sabah namazlarını otele en yakın camide kılmışlar.  Davut benim içimde bir sızı var . Hastaneye gidelim dedi.  Onlarda tamam diyerek hastanenin yolunu tuttular.  Hemen yoğun bakımın önüne vararak bir bilgi almak istediler. Hasta bakıcı Davud’u zaten tanır olmuştu. Davud’u görünce onun yanına geldi. Elini  Davud’un omzuna koydu. Davut sezmişti sanki bir şeyler vardı.  Ne oldu Kamil Dedem nasıl dedi. Hasta bakıcı. Kamil Dede’yi sabah ezanı okunur iken kaybettik.

     Rabbim sizlere yakınlarına ömür versin.

    Davut yıkılmış sanki dünyası dönmüş oraya oturmuş, ağlamaya başlamıştı.  Yanındakiler onu teselli ederek Davut sakin ol. Senden çok bize yakın. Rabbim onun ruhunu şad mekanını cennet eylesin inşallah sevdikleri ile buluşur.

    Allah sizden razı olsun bizlerden çok iyi ilgilendiniz.  Son zamanlarında rahat ettirdiniz.  Şöyle bir otur diyerek Davud’u bir sandalye bulup oturttular.

    Davut biraz kafasını ellerinin arasına alarak düşündü.  Ve sonra.

    - Ey Allahım veren senin alan sen, mekânı cennet olsun ruhu şad olsun demek ki kamil dedemle buraya kadarmış dedi.

Oradakilerden yapılacak işlemler hakkında bilgi aldılar. Ve aşağıya indiler. Onlar isterlerse yıkama işlerinin burada yapılacağını tabut işinizde verileceğini söylediler.  Tabut için bir ücret istediler. Davut ne gerekirse yapılmasını söyleyerek.

    Kamil Dede’nin akrabaları ile izlenecek yolları bir gözden geçirerek istişare ettiler. (Devam Edecek)