Ali küçücük çocuk babası daha bir yaşında iken vefat etmiş annesi ile babadan kalma bir çiftlik evinde ağabeyi Davud’un işlettiği çiftlikte kalmaktadır. Ağabeyi Davud’un alinin yaşında bir oğlu ondan iki yaş küçük Hatice adında bir kızı yani Ali’nin iki tanede yeğeni vardır.
Ali altı yaşında daha ilkokula yeni başlayacaktır. Çiftlikte herkes sever ona gül Ali diye çağırırlar bazen de ali ağa derler. Ani çiftliğin ikinci sahibi gibisinden.Ali sevildiği kadarda zeki ve hareketleri hep çiftlik çalışanlarına babasını hatırlatmakta olup Ali ağa lakabı babadan gelme gül ali de hep sevecenliğindendir.
Ağabeyi Ali’yi çok sever ve tabiri caiz ise gözünden bile korur. Ali aynı zamanda çok zekidir. Ali’nin yeğeninin adı, babalarının adıdır Ahmet. Çiftliğin hemen karşısında bulunan dereli köyü camii yolun kıyısında olup yaz aylarında verilen kuranı kerim ve dini eğitim kursuna Ali yegeni, çiftlikte bulunan ailenin çocukları ve Dereli Köyü çocukları da gitmektedir. Alinin annesi dini bütün bir kadın olup ,Aliye bütün dini bilgilerini aldırmak, gelecekteki İmam hatip okuluna göndermeyi ister. Hatta Davud’a bak oğlum bana bir şey olursa Ali ve Ahmed’i imam hatip okuluna gidecek diye vasiyette eder.
Ali’nin yengesi her ne kadar Ali ile ilgilensede, zamanla Aliyi hasetlemekte oğluna Ali’ye gösterilen ilgiden daha fazlasını göstermelerini içinden istemektedir . Ali ve Davud’un anneleri hanımda çiftlikte sevilen hayır elli gariplerin dostu. Kimsesiz olanların gül fidan anasıdır.
Sanki çiftlik değil kazanılan üretilen her şey ortak gibidir. Davut daha otuz dört yaşlarında bir civan büyüklerine, çiftlik çalışanlarına emmi dayı, hala, teyze diye seslenir kimseyi üzmez .
Hoş sohbet günler geçer, çiftliğin işleri elbirliği şeklinde devam eder gider.
Ali ile Ahmet (amca yeğen)akran olduklarından birbirlerine isimleri ile hitap ederler hem oyun arkadaşları olduklarından çiftlikte bulunan çocuklarla berber oynar bazen kavga bile ederler . Yengesi Zeynep bazen gizlice Aliye kızar sucun hep Alide olduğunu söyler. Ali gene de bir şey demez hatta annesine bile söylemez. Gulfidan hanım içinde kolay degil ki biri canan biri canından tatlı torun ikisinede guzel güzel öğütler verir, bak siz amca yeğensiniz hemi birbirinizi hem de oyun arkadaşlarınızı koruyacaksıniz diye hep onlara öğütler,nasihatler verir.Aliye bak siz yaşıt olmanızda sen amcasin ahmedi koruyacaksın. Amcalar daima yegenlerini korur,güze,güzel nasihat eder.
Dedikçe ikisi akran olduklarından camiye de, oyuna da berber giderler beraber dönerler . Gül Ali çok zeki olduğunda hemen her şeyi kavrar. Bir kaç gün içinde namaz sürelerini öğrenir elif baya bile geçer Gulfidan hanım camiye gider hoca ile görüşerek . Elif Ba ve Kuranı kerim alarak çocuklara dağıtır. Hatta çocukları özendirmek için onların hoşuna giden şeyi alıp imama vererek dağılmasını söyler.
Ali elif baya geçer geçmesinde yengesi Aliye hep içerler hatta ıssızda kızlarda elde değil ki Ali’de Ahmet’te çocuk, Ali’nin başarıları artarak devam eder. E bu durumu Ahmet'te hazmedemez. Ahmet çiftlikteki bir kaç arkadaşını kendi yanına çekerek kurs çıkışı Ali’yi sıkıştırırlar hatta kavga bile ederek Ali’yi bayağı bir hırpalarlar Ali onlardan ayrılır. Çiftlik istikametine değil de dışarıdaki koyun kenarında başka bir yere giden yolu takip ederek gider. Ali ne yapacağını neden buraya geldiğini düşünerek devam eder yorulmuştur Ali. Bir ağaç gölgesine sığınır ve uzanır. Uzanır ve uyuya kalır.
Ali çiftliğe üç kilometre uzakta dereli köyünü geçtikten sonra küçük bir mezra köyün biraz daha ilerisindedir, kıyısındadır.
Çiftlikte annesi ve ağabeyi Ali’yi sorup soruşturmalar. Bir koşuşturmaca telaş başlar. Ali’yi hiç gören olmamış. Herkes merak içindedir. Çiftlik çalışanlarına ve kahya, dereli köyü ve köyün etrafını arasalar da Ali yok.
(Devam Edecek)