"Sizi taife taife, millet millet, kabile kabile yaratmışım, tâ birbirinizi tanımalısınız ve birbirinizdeki hayat-ı içtimaiyeye (toplum hayatınıza) ait münasebetlerinizi bilesiniz, birbirinize muavenet (yardım) edesiniz. Yoksa, sizi kabile kabile yaptım ki, yekdiğerinize karşı inkârla yabanî bakasınız, husumet ve adâvet (düşmanlık) edesiniz değildir."
Hucurat Suresi ayet 13
OKUYALIM
Okuyalım "arkadaşlar" kainatı
Okuyalım içindekilerini
Okuyalım insana bakan yönünü
Okuyalım Kur'ân-ı okuyalım
Okuyalım Peygamberleri okuyalım
Okuyalım Sahabeleri okuyalım
Okuyalım asrın imamlarını okuyalım
Okuyalım Risale-i nurları okuyalım.
Okuyalım ki! Beyin damarları açılsın
Okuyalım ki! okuduklarımız kök salsın
Okuyalım ki! Ruhumuz, kalbimiz beynimiz gıdalansın.
Okuyalım İnsan olduğumuz için.
Okuyalım! Okuyalım! Okuyalım!
GÖNÜLLERİMİZE TEMİZLİK YAPALIM
Hayat fıtri seyrinde akarken, düşte gördüm seni.
Gerçek mi? dedim!
Yoksa! Rüya mı?
Yedik içtik hasbi hal ettik.
Görüşmeyeli uzun seneler olmuştu.
Özlemişiz...
Kucaklaştık hasret giderdik.
Sonra sohbetimiz günümüze kadar uzandı.
Sanki senelerin hasreti birden! Elektriğin kesilmesi gibi ortadan kayboldu.
Aramıza bir kara kedi girdi.
Daha biraz önce senelerin- yılların hasretiyle seninle kucaklaşmıştık.
Dünya meseleleri devreye girmişti.
Bir nefeslik hayat için bizde birbirimize girmiştik.
Önümüze açılmış bir iman kurtarma davası vardı.
Bütün gayretimizi ona harcamamız gerekirken...
Birden o kara kedi ortadan kayboldu.
Arkadaşımda geldiği gibi gitmişti. Hasretimizi kara kedi bitirmişti.
Kedi Allah’ın yaratığı, mübarek bir hayvan ama...
Arkadaşımla görüşmenin verdiği neşe ve zevkle...
Gözlerimi açtım. Rüyaymış...
Uyandığım halime baktım. Kan ve ter içindeyim.
Anlık bir rüyanın verdiği zevk, uyanınca bir üzüntü bir sıkıntı vermişti.
Rüyalardan zevk alır olmuştum. Çünkü kimse kimseye samimi olmuyor, olamıyor. Hayat bencilleştirilmiş, menfaatler ön plana çıkmış.