Yaşam

Geçmişten günümüze aktarılan bilgelik !

Kırşehir yöresinin zengin kültürel mirası: Atasözleri ve deyimler...

Kırşehir yöresine ait atasözleri, deyimler, ölçülü sözler ve mahalli kelimeler, bölgenin zengin kültürel ve tarihi mirasını yansıtıyor. İbrahim Özdemir'in (İhvani) derlediği bu folklorik ifadeler, yüzyıllardır halk arasında yaşatılan bilgeliği ve deneyimleri içeriyor. Kırşehir yöresel atasözleri ve deyimleri, sadece dilin zenginliğini değil, aynı zamanda bölgenin toplumsal yapısını, geleneklerini ve yaşam biçimini de yansıtıyor. Bu ifadeler, kuşaklar boyu aktarılarak bölgenin kültürel mirasının korunmasına katkı sağlıyor.

Yaşayan bir miras: Kırşehir'in atasözleri

Kırşehir'e özgü atasözleri, günlük yaşamda sıklıkla kullanılarak halkın bilgeliğini ve deneyimlerini aktarıyor. Bu atasözleri, genellikle hayatın zorlukları, doğruluk, adalet ve ahlaki değerler hakkında öğütler içeriyor.

"Acele bir ağaçtır, meyvesi pişmanlıktır." - Kırşehir Atasözü

İbrahim Özdemir'in (İhvani) derlediği bu zengin kültürel miras, Kırşehir yöresinin tarihi ve sosyal dokusunu anlamak için önemli bir kaynak oluşturuyor. Bu derleme, gelecek nesillere bölgenin folklorik değerlerini aktarmak ve yaşatmak açısından büyük önem taşıyor. Kırşehir'in yöresel atasözleri ve deyimleri, sadece bir dil hazinesi değil, aynı zamanda yaşayan bir kültürel miras olarak görülüyor. Bu derleme, bölgenin geçmişi ve bugünü arasında köprü kurarak, kültürel zenginliği ve tarihi dokusunu ortaya koyuyor.

Kırşehir yöresine ait atasözleri ve deyimler, bölgenin geçmişten günümüze uzanan zengin kültürel mirasının bir parçası olarak kabul ediliyor. İbrahim Özdemir'in (İhvani) bu değerli çalışması, Kırşehir'in kültürel zenginliğini ve toplumsal yapısını anlamak için vazgeçilmez bir kaynak haline gelmiştir.

Atasözleri
Aba dervişin, kebe çobanındır.
Abdal düğüne, çocuk oyuna doymaz.
Abdalın karnı doyunca gözü yolda olur.
Acele bir ağaçtır, meyvesi pişmanlıktır.
Acı söz insanı dininden, tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır.
Acıkan doymam, susayan kanmam sanır.
Acıklı başta akıl olmaz.
Acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olur.
Acıyı çeken, gözyaşını döken bilir.
Aç açla yatınca dilenci doğar.
Aç ayı oynamaz.
Aç gezmekten, tok ölmek yeğdir.
Aç insan aman bilmez, çocuk da zaman bilmez.
Aç it fırın yarar.
Aç ne yemez, tok ne demez.
Adalet, mülkün temelidir.
Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil.
Adam adamdır olmasa da pulu, eşek yine eşektir atlastan olsa çulu.
Afişte ile kavat evlenirse, yavruları puşt olur.
Ağacı kurt, insanı dert yer bitirir.
Ağacın doğrusunu direk seçerler.
Ağanın çalışmakla burnu kanamazsa, ırgatın sırtı terlemez.
Ağaç dibinden su içer.
Ağaç gider çalu kalır, çalı gider çakıl kalır.
Ağaç ile kabuk arasına parmak sokulmaz.
Ağaç kökünden yıkılır.
Ağaç ne kadar yüksek olursa olsun yaprakları yine de yere dökülür.
Ağaç rüzgârsız sallanmaz.
Ağaca çıkan keçinin, dala bakan oğlağı olur.
Ağaca dayanma kurur, insana dayanma ölür.
Ağaçlı köyü sel almaz.
Ağaçsız memleket duvaksız gelin gibidir.
Ağaran baş, ağlayan göz gizlenmez.
Ağılda oğlak doğsa, ovada otu biter.
Ağır taş yerinden oynamaz, yuvarlanan taş yosun tutmaz.
Ağzı bozuk olanın dili perhiz tutmaz.
Ağzında balı olan arının arkasında da iğnesi olur.
Ah alan iflah olmaz, yetim hakkı yiyen doymaz.
Ahmağa yüz; aptala söz vermeye gelmez.
Ak koyunun kara kuzusu olur.
Akıl veren çok olur, ekmek veren az bulunur.
Akıllan pazara çıkarmışlar yine kendi aklını beğenip almış.
Akıllı çoban, koyunun yününü kırpar, derisini yüzmez.
Akıllı işin önünde düşünür, gafil sonunda düşünür.
Aklını eşeğe verenin mekânı arpa tarlası olur.
Al malın iyisini çekme kaygısını.
Alçak eşek binmeye, öksüz çocuk dövmeye kolay.
Alçak yerde yatma sel alır, yüksekte yatma yel alır.
Âlim ile sohbet, mercan ile incidir; cahil ile sohbet can incitir.
Alim unutur kalem unutmaz.


Allah deveye kanat verseydi damı taşı dağıtırdı.
Allah uçmayan kuşlara alçak dal verir.
Allah verirse kimin oğlu-kızı demez verir.
Allah yardım ederse kuluna her işleri girer yoluna.
Alların yakıştığı, ellerin bakıştığı zaman giyinmeli.
Alma mazlum ahım, çıkar aheste aheste. Ah yerde kalmaz.
Altın ateşte, ihsan mihnette belli olur.
Altın çamura düşmekle kıymet kaybetmez.
Altın eşik, gümüş eşiğe muhtaç olur.
Anadan deliye muska neylesin.
Arpa eken buğday biçemez.
Arpa yemeyen at, kamçı ile yürümez.
Arpacıya borcu olan ahırını tez satar.
Arsız güçlü olunca, haklı suçlu olur.
Arsızın yüzüne tükürsen yağmur yağıyor sanır.
Aslanın postu, gönül dostu değerlidir.
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.
Arı kadar (gibi) eri olan karının, dağ kadar yeri olur.
Arı kahrını çekmeyen, balın kıymetini bilmez.
Asılsız söz sahibine yüz karasıdır.
Aşın merhametten maraz doğar.
At almaya cahil, kız almaya ehil gönder.
At beslenirken, kız istenirken verilmeli.
At eşeğin artığını yemez.
At ile eşeği evlendirirsen yavruları katır olur.
At ile yola giden eşeğin vay haline.
Ata dostu oğula mirastır.
DERLEME: İBRAHİM ÖZDEMİR( İHVANİ)