Şahitler karşısında birbirlerine sadakat yemini ederek,
Hayatları boyunca birbirlerini seveceklerini söyleyerek,
Birbirlerine karşı saygılı olacaklarını belirterek,
Zenginlikte ve fakirlikte, sağlıkta ve hastalıkta, iyi ve kötü günde birbirlerine sadık kalacaklarına söz vererek evliliğe ilk adımı atanlar.
Severek, isteyerek evlenenler neden kısa süre sonra ayrılıyor.
Boşanmalar artık sıradanlaşmış durumda.
Günden güne daha sık yaşanan bu durumun tam aksine, eskiden bir ömür boyu süreceğine inanılarak sözler veriliyor ve imzalar atılıyordu.
Öyle de oluyordu, bir yastıkta ölene kadar sevgi ve sadakat devam ediyordu.
Peki ya şimdi?
Atılan imzaların mürekkebi kurumadan boşananlar.
Evliliğin yılı dolmadan ayrılanlar.
Severek, anlaşarak evlenen çiftlere her türlü imkan sağlanırken neden bu kadar hızlı boşanıyor?
Evlilik, ailelerin birbirlerine yakınlaşması, akraba olması ile oluşan mutlu bir adım olarak görülürdü.
Sorunlar yaşansa da, saygı, görgü ve toplumsal hassasiyetler nedeniyle sabır gösterilir, karşılıklı fedakârlık yapılır ve evlilik sürdürülürdü.
Günümüzde yapılan evliliklerde değer yargılarından, toplumsal hassasiyetlerden uzaklaşarak, bireylerin, bencil ve aşırıya kaçan özgürlük anlayışı ile anlık kararlar evlilikleri bitiriyor.
İnsanların birbirlerine karşı tahammüllerinin azalması, en çok da evlilik noktasında aile yapısına zarar vermekte.
Evliliklerin kısa sürmesi ve kolay sonlanması, evlilik yaşında olanları da ürkütmekte.
Toplumun iletişim ve etkileşimini şekillendiren sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte ilişkiler üzerinde büyük bir değişim yaşanmaya başladı.
Çiftler, çevrelerinde veya sosyal medyada gördükleri sözde mükemmel evlilikler ile kendi ilişkilerini kıyaslamaya başladı.
Bu durum, kendi ilişkilerinde yaşanan en ufak bir çatışmada Demek ki yanlış kişiyle evlendim diyerek kaçış yolunu seçmelerine neden olmakta.
Günümüz ilişkilerinde tahammül sınırları da oldukça düştü.
Önceki nesiller sorunları çözmeye çalışırken, bugünün gençleri bir problemle karşılaştığında çözmek yerine uzaklaşmayı tercih etmekte.
Evliliğin gerektirdiği sabır, fedakârlık ve sorumluluk gibi unsurlar, bireyselleşen dünyada göz ardı edilmeye başlandı.
Geçmişte çiftler maddi sıkıntıları birlikte aşmayı öğrenirken, günümüzde ekonomik sorunlar evliliği büyük bir yük haline getirmekte.
Gelirde eşitsizlik, işsizlik ve artan hayat pahalılığı, çiftler arasındaki gerilimi artırmakta.
En küçük sorunda ayrılmak yerine, problem çözme becerilerini geliştirerek birbirlerine zaman tanımalı.
Evliliğin sadece iki kişinin değil, aynı zamanda ailelerin de bir araya gelmesiyle oluşan bir bağ olduğu unutulmamalı.