Büyüklerimizden hep duyarız aynı sözleri ”ütülü pantolon giymezdik, parlak ayakkabımız yoktu ,ayrı tabaklarda yemek yemezdik ama şimdiki zamandan çok daha mutluyduk ”ifadelerini.
Eski dönemlerde Köydeki ve şehirde gençlerin en büyük tutkunlukları futboldu, nerede boş arazi orada futbol olurdu. Şimdiki gibi her yerde özel spor alanları olmadığından taşlarla veya tahtalarla kaleler yapılırdı ve büyük bir coşkuyla maç başlardı. Maçın sonunda ise kazanan hep dostluk oldu ifadesini kullanan Kırşehir nüfus müdürlüğü şefi Ali Öztürk geçmiş yıllarda futbol kurallarını şu şekilde açıkladı.
"Çocukluğumuzun futbol kuralları"
1- Şişman olan her zaman kaleci olur
2- Futbol sadece tüm oyuncular yorgunsa biter
3- Hakem olmaz, herkes hakemdir
4- Sadece faul ciddiyse penaltı olur
5- Topun sahibi sinirlenirse maç biter
6- En iyi 2 oyuncu aynı takımda oynayamaz O yüzden herkes kendi oyucularını seçer
7- Eğer en son seçildiysen bu küçük düşürücüdür
8- Sahadaki en iyi oyuncu top sahibiyle aynı takımda değilse maç çok geç başlar
9. Santra olmaz. Top havaya atılır oyun başlar.
10. 3 korner 1 penaltı olur
11.Skor eşit olursa gol atan kazanır.
Yeni nesil çok şey kaybetti hem de çok şey......!
Ali Öztürk,Belki top veya ayakkabı alacak paramız yoktu ama yemin ediyorum çok daha huzurlu, çok daha neşeli, çok daha güler yüzlü çok daha insandık ne istediğini bilen takım vardı "dedi.