İsrail polisi, işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyerek Kıble Mescidi'ne sığınanlara ses bombası, cop ve kauçuk kaplı mermiyle müdahale etti. Görüntüler dünyayı ayağa kaldırdı. Servis edilen görüntülerin ardından Eğitim Bir Sen Kırşehir Şubesi de sessiz kalmadı. Eğitim Bir Sen Kırşehir Şubesi tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında;
“Her Ramazan ayında bir bahane ile Mescid-i Aksa’da Müslümanlara saldırmayı âdet hâline getiren terörist devlet İsrail yine yanıltmadı. Saldırgan tutumunu sürdüren, ibadethanede Müslümanlara zulmeden siyonist İsrail’i lanetliyor; İsrail terörüne karşı vicdanlı insanları, tüm Müslümanları ses yükseltmeye davet ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.
İsrail güçleri, ahlaksızca, saygısızca, zorla, illegal olarak tekrar Mescid-i Aksa’yı işgal etmiş, Mescide sığınan Müslümanları şiddet kullanarak darbetmiş, ardından gece başlayıp sabaha kadar süren saldırıda, insan haklarını, hukuku hiçe sayarak yaşlı, kadın, çocuk 500’den fazla Müslüman’ı gözaltına almıştır diyen Eğitim Bir Sen Kırşehir Şubesi tarafından şu ifadelere yer verildi;
“Baskında silahlar kullanılmış, yangınlar çıkmış, yaralı insanların ambulansa ve hastaneye gitmeleri bile engellenmiştir. Bu, bütün Müslümanlara, insan onuruna, insan haklarına yapılmış aşağılık, kaba, barbarca bir saldırıdır. Kendi içindeki etik ve politik sıkışmaya bir çıkış yolu ararken kitlesel gösterilerle iç savaş eşiğine gelen İsrail, Mescid-i Aksa’ya saldırarak dikkatleri Filistinliler ve Müslümanlar üzerinden dışarıya, başka noktalara kaydırma oyunuyla zaman ve imkân kazanmak istemektedir.
Dayanmanın son sınırında Müslümanların, anlayışın son sınırında insanlığın tahammülü kalmamıştır. İsrail, bütün kabalığı, pervasızlığı ile sabrın tüm sınırlarını zorlamaktadır. Bu fütursuzluğa, başta bölge ülke ve halkları olmak üzere, bütün İslam dünyası ve dünya kamuoyu ‘dur’ demelidir.
Eğitim-Bir-Sen olarak, işgal edilmiş Filistin topraklarında kadın ve çocukları öldürerek var olmaya çalışan terör devleti İsrail’i kınıyor, lanetliyoruz.” (FAHRETTİN TOKER)