EĞİTELİM Mİ? -4-

“Yurdumuzu, dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi, en geniş, refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız. Bunun için, bizce zaman ölçüsü, geçmiş asırların gevşetici zihniyetine göre değil, asrımızın sürat ve hareket mefhumuna göre düşünülmelidir. Geçen zamana nispetle daha çok çalışacağız, daha az zamanda daha büyük işler başaracağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem yoktur.” Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk. Onuncu Yıl Nutku.

Eğitim ve Çocuklarımız konusundaki yazılarıma bir süre ara verdim. Aralık ayı sonunda yılın son yazısını Eğitim 3 başlığı ile yazmış, bize göre acıklı PİSA sonuçlarını değerlendirmiş ve;

“Ne yazık ki ülkemiz 81 Ülke içinde 39, 37 OECD ülkesi içinde 32. Olmuş.” Şeklinde sonlandırmıştım.

Bu yazıdan sonraki günlerde Eğitim camiasından ve konuya ilgili bir çok okurumdan olumlu değerlendirmeler aldım. Eleştirenler yok muydu. Tabii ki vardı ama ağırlıklı olarak Eğitim Sistemimiz konusundaki eleştirilerdi ve yer yer çok sert olanları da vardı.

Bu gün bunları değerlendirmek istemiyorum. Bizim görevimiz gördüğümüz, duyduğumuz, okuduğumuz, dinlediğimiz eksiklikleri, aksayan yönleri araştırıp, dilimizin döndüğünce sizlere sunmak. İlgili, bilgili, yetkili kişi ve kurumların dikkatlerini çekerek çözüm üretmek.

Çocuklarımız 22 Ocak Pazartesi başlayıp 2 Şubat Cuma günü tamamlanacak yarı yıl tatiline, bizim zamanımızın tabiri ile 15 tatile giriyor. Şimdi bir sürü tatil olduğu için !! yarı yıl tatili deniyor sanırım.

Girişteki alıntıda, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün muassır medeniyetlerden kastı teknolojik, bilimsel, ekonomik ve sanatsal gelişmelerdir. Bizlere bu yolu işaret etmiş, bunu hedef göstermiştir. Bizler bu hedef doğrultusunda yılmadan devam etmek zorundayız. Başkalarını taklit eden, başka kültürlerin eseri olanları değil kendi yarattığımız toplumsal değerlerimizi koruyarak, gelecek nesillere en sağlıklı şekilde aktararak hedefe ulaşmak zorundayız.

Sistemimizi, okullarımızı, çocuk ve gençlerimizi birilerine emanet ederek değil. Devletimizin gücü ve yetkisi dahilinde, Atatürk İlke ve İnkılaplarını ilke edinerek çocuklarımızı eğitmeliyiz. Eğer bunu başarır isek ki başarmak zorundayız işte o zaman Cumhuriyetimizi Muassır Medeniyetler seviyesine yükseltiriz. Başka da bir yolumuz yok ve de olmamalı.

Ben de acizane yıllardır eğitim camiasının bir köşesindeyim. Öğretmen değilim ama Eğitmenim. İzci lideriyim, Gençlik lideriyim, Halk oyunları eğitmeniyim, halk kültürü araştırmacısı ve derlemeciyim. Dolayısıyla da eğitime katkı sunmaya çalışan birisiyim.

Hani Nemrudun İbrahim aleyhisselam’ı içine atmak için yaktırdığı ataşe su taşıyan karınca var ya benimki o misal.

Ben bu konuda başka bir şey yazamıycam. Ancak geçtiğimiz yıllarda Çocuklarımızı koruma konusunda uzmanlar tarafından hazırlanmış bir yazıyı paylaşmıştım. Çocuklarımızın tatile girdiği bugün dikkatinizi çekebilmek adına konuyu tekrar gündeme taşımak, siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum.

“Çocuklar kolayca güven duydukları, kolayca korkutulabildikleri ve kandırılabildikleri için istismara çok açıktırlar. Çocuklar, %60-%70 oranında akrabalar, öğretmenler, komşular, otorite figürleri gibi çocuğun bildiği ve güvendiği kişiler tarafından istismara uğramaktadır. İstismar eden kişi yakınları ya da akrabaları ise, istismarcı tehdit etmişse, korkarak kimsenin onları anlamayacağını veya inanmayacağını düşünür, aynı zamanda anne babalarının ve sevdiklerinin gözünde değerlerini yitireceğini düşünür ve gizli tutarlar. Bazen çocuğun yaşı çok küçükse zaten bunu anlayacak kapasitede olmadığı için gizli kalır. Çocukların çoğu istismardan dolayı kendini sorumlu hisseder veya eylemi yapan kişiye bağlılıklarından dolayı cezalandırılmasını istemezler.

Alınabilecek önlemler:

- Çocuklarınızın kimlerle vakit geçirdiğini takip edin. Çevrenize yeni taşınan bir komşu varsa ve çocuğunuzla çok ilgiliyse, o komşu hakkında biraz bilgi toplayın.

-Çocuğunuzun internete ulaşımını kontrol edin. Ev dışında internete ulaşımı var mı kontrol edin ve bilgi edinin.

- Çocuğunuzun arkadaşlarıyla iletişim içinde olun ve son zamanlarda garip davranışları var mı arkadaşlarından öğrenin.

- Çocuğunuzun yakınındaki kişilere karşı dikkatli olun.

- Çocuğunuzla iletişim içinde olun. Çocuğunuzla iletişiminiz bozuksa profesyonel destekle iletişiminizi geliştirin.

- Çocuklarınızın davranışlarını gözlemleyin. Bir şeyden şüphe ederseniz doğru şekilde konuşmaya çalışın.”

Son söz. Çocuğunuzla il-gi-le-nin.

Galın sağlıcakla