EĞİTELİM Mİ? -3-

2023 Yılının son günlerini yaşıyoruz. Acısıyla, tatlısıyla, iyisiyle, kötüsüyle bir yılı dana geride bırakıyoruz. 2024 yılının başta ülkemiz ve yüce Milletimiz olmak üzere tüm insanlığa sağlık, mutluluk ve esenlikler getirmesini diliyorum. Barış dolu, sevgi dolu, iyiliklerin, güzelliklerin hakim olduğu bir yıl olur. Umuyorum 2024 yılı geride bıraktığımız yıl ve yaşadığımız tüm yıllardan, daha iyi olur.

Yeni yılınız, yılımız kutlu olsun.

Bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatan da, köleliğe, yoksulluğa düşüren de eğitimdir. ATATÜRK

“İnsanı eğitmemiş bir toplumun başına hangi insanı getirirseniz getirin…. Boştur.”

Bu söz kime ait bilmiyorum. Bir yerde okudum, kime ait olduğu yazmıyordu, hoşuma gitti, yazı konumla ilgili olduğu için bende buraya almak istedim.

Eğitim konusundaki gelişmeleri hepiniz izlemişsinizdir. İzlemek de zorundayız. Nedeni çok basit. Hayatımızın her alanı, her konu eğitim. Özellikle de okullarımızdaki eğitim. Bir şekilde hepimiz doğrudan okul eğitimleri ile iç içeyiz, olmak da zorundayız. Çünkü geleceğimiz, Ülkemizin, Cumhuriyetimizin geleceğini doğrudan ilgilendiriyor. İşte o eğitim ki hiç kimseye, hiçbir kurum yada kuruluşa emanet edilecek bir konu değil. Devletimizin kendi kurumları ile yapması gereken iş ve işlemler bütünü.

Son zamanlardaki gelişmeleri birçoğunuzun ibretle, üzülerek, içi acıyarak izlediğinden eminim. Eğitim işlerimizin kimlere nasıl emanet edildiğinin en acı itirafını izledik geçtiğimiz günlerde. Yazık hem de çok çok yazık. Geçen hafta Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün okul, öğretmen ve eğitimle ilgili bir kısım sözlerini aktarmaya çalıştım siz değerli okurlarıma.

Başöğretmenimizi görüp, gözetip, onun yolundan gidip onun hedeflerine kilitlensek bütün sorunlarımız kendiliğinden hallolur.

Önceki hafta “ Geçtiğimiz günlerde PİSA sonuçları açıklandı. Nedir PİSA. Merkezi Paris’te olan OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) tarafından üçer yıllık dönemler halinde yapılan bir araştırma. Açılımı “Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı.” PİSA testi. PİSA da yükselmişiz. Nasılsa. Bakıcaz.” Diye noktalamıştım yazımı.

PİSA’nın ne olduğunu açıkladım. Gelelim sonuçlarına.

Yansıyan haberlere göre; 29 milyon öğrenciyi temsilen 81 ülkeden 700 bin öğrenci katılmış bu teste. Matematik, Fen ve Okuduğunu anlam düzeylerini, 3 yılda bir ölçen PİSA 2022 raporu yayınlandı. MEB, ülkemizin puan artırdığını müjdelese de Ülkemiz 3 alanda OECD ortalamasının altında kalmış. OECD’nin 491 sayfalık PİSA raporunu bizim bakanlık 191 sayfa olarak yayınlamış. Dolayısıyla 300 sayfa kayıp.

Yine açıklanan bilgilerde, raporun açıklanmayan bölümde “ Türkiye’de her 100 öğrenciden 19’u haftada 1 kez derse aç giriyor” deniliyormuş. Raporun bizlere yansıyan bölümleri içler acısı değerli okurlarım. Konuyu bir müddet daha incelemeye çalışıyorum ama konunun uzmanlarının anlatmaya çalıştıkları benim boyumu kat kat aşıyor, üzülüyorum, kahroluyorum.

Önümüzdeki günlerde farklı açılardan devam edicem. Bu gün sayın RAHMİ TURAN’ın “ Bilgi Çağında Bilgisiz Gençler” başlıklı yazısından bir kısım alıntılarda noktalamak istiyorum.

“Diğer ülkelerin çocukları ile karşılaştırıldığında evlâtlarımızın, yabancı ülkelerin çocuklarından çok geri kaldığı görülüyor….Tüm değerlendirmelerde alt sıralarda yer alıyoruz… PİSA testlerinin sonuçları hazin halimizi gözler önüne seriyor…

Milli Eğitim Bakanlığı’mız, PİSA Testi sonuçlarına bakıp bizler gibi yüreği yanarak acı acı düşünmeli, hatta sorumluluk hissi varsa ağlamalıdır!

- PİSA Testi;

- Matematik,

- Sorun Çözme,

- Okuma,

- Fen Bilgisi gibi alanlarda 38 OECD ülkesinin 15 yaş grubundaki öğrencilerinin bilgi ve yeteneklerini araştırıyor…Bizim çocuklarımız, testlerde diğer ülke çocuklarının hemen hepsinden geride çıkıyor...Bu onların değil, bizim kabahatimiz…Çünkü gençlerimizi iyi yetiştiremiyoruz maalesef...Bilgi çağında, bilgisiz gençler yetiştiren Türkiye’nin geleceği hepimizi kara kara düşündürmelidir..

Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Dursun Atılgan, Milli Eğitim Bakanlığı’nı eleştirerek “Türkiye’de Eğitim ve Öğretim müfredatını millilikten çıkartarak dinci eğitime yönelten bir bakanlığa ‘Dinci Eğitim Bakanlığı’ denmez de ne denir?” dedi..

İşte bu kadar.

Ne yazık ki ülkemiz 81 Ülke içinde 39, 37 OECD ülkesi içinde 32. Olmuş.

Devam edicez.

Galın sağlıcakla