24 Oğuz Boyu olan bu yüce milletin ana kökü bir çına gibi asırlardır tarihin derinliklerine kök salarak bütün dünyaya dallarını uzatıp oralarda filizlenerek boylar, beylikler, devletler ve imparatorluklar kurup tarihe iz bırakan bu boylardan ve benim boyum olan “Düğerler” için bende şiirimle diyorum ki işte Düğerler;
DÜĞERLER
Bozok, Üçok, Oğuzlardır soyumuz,
İki koldan yirmi dörttür boyumuz,
Seyhun, Ceyhun, Mavera’da suyumuz,
Ata yurdu Orhun’daki yer bizim.
Urallar’dan kartal gibi aştılar,
Himalya’da nehir gibi taştılar,
Hazar Gölü havzasına düştüler,
Asya’daki ateş ile kor bizim.
Akın akın üç kıtaya yayılan,
Horasan’dan ayak sesi duyulan,
Sayıları milyonlarla sayılan,
Dört bir yanda soylarımız var bizim.
Tarih yazar çok eskidir mazimiz,
Konup göçmek bizim alın yazımız,
Altaylardan Balkanlar’a izimiz,
Şavşat ile Caber’deki sur bizim.
Urfa, Antep, Maraş’taki bağlarda,
Şark’tan Garp’a uzanan tüm dağlarda,
Torosları yurt tuttuğumuz çağlarda,
Hasan Dağ’ın zirvesinde kar bizim.
Benim dedem atlarına binmişler,
Aksaray’dan Tuz Göl’üne inmişler,
Koçhisar’la Kırşehir’e konmuşlar,
Bu diyarı yut tutan o mir bizim.
Kızılırmak kenarında köyümüz,
İskan edip yurt tutmuşlar beyimiz,
Kerpiçtendir engin yüksek evimiz,
Düğeroğlu denen ağa, pir bizim.
Cephelerden cephelere dolaşan,
Vatan ve bayrak için savaşan,
Genç yaşında Şehadet’e ulaşan
Şehit, gazi, yağız, yiğit, er bizim.
Saygımız var edip, mahir, kamile,
Gem vururuz çılgın olan malume,
Ezdirmeyiz mazlumları zalime,
Haksızlığa karşı koyan ser bizim.
İbrahim der; dik gezdi hep başımız,
Çalışırız dört mevsimdir bizim işimiz,
Alın teri ekmeğimiz, aşımız,
Saygı, sevgi, edep ile ar bizim.