İnsan yaratılış itibari ile canlıların en akıllısı ve en güçlüsü en güçlü mahluku bile terbiye eden yola getiren, onları yönlendiren bir canlı. Allah cc Kuranda “biz insanı. En güzel bir biçimde yarattık ona akıl verdik irade verdik onu teçhiz olarak en güzel bir biçimde yarattık buyurur.”
İnsan sanki yaratılış itibari ile şu
alemde bilginlerin mucitlerin bütün icat ettikleri şeylerin üzerinde yaratılan bir varlıktır. Günümüzde her şeyi icat edip keşfeden uzaylara fezaya hükmeden bir yaratık. İnsan gayesi güzel olursa hedefe varmak için çalışırsa, sonuç da o kadar güzel olur. Büyüklerimiz yani atalarımız bir sözü söylerken hep düşünmüşler ve o söz tabiri caiz ise cukkadan yerine oturmuş . Atalarımızın sözü olmuş. Şairde buna böyle güzel bir deyişle devam etmiş” Arif ol kelamı dinle el iki söylerse sen birin söyle.” Boşuna denmemiştir. Bazen susmak bazen de özü konuşmak daha hayırlıdır.İşte develerin dişide o denli düzensiz ve aynı zamanda çok sağlam olması nedeni ile hemen büyüklerimiz deve dişi gibi ya sağlam ya mert ya gülen yüz yada gülen söyleyen dil. Yada eğilip bükülmeden yalnızca doğruların yanında olmak , doğruluğu kendisine şiar edinmiş kişiliğe sahip ender insan yalnızlığa kimsesizliğe aldırmadan hedefe kilitlen bir nefer. Allahın Rasülü bir hadisi şeriflerinde “ya olduğun gibi görün yada göründüğün gibi ol. “Buyurur dünya fani insan ömrü kısıtlı bu gün var bir anda yok. İyilik güzellik doğruluk insanın şiarı olmalıdır.
Aziz Mahmut hüdai hz.”
Dünyada çeker her fert
Halince bela ve dert
Ol aşığa derler mert
Baş eğmeye badana”
Dünyada herkes kendi haline göre bazı bela ve dertlerle imtihan olur. Hak aşığı mert insan odur ki, hak ve hakikati tanımayan gafillere ne pahasına olursa olsun boyun eğmez”
Mert insan yalnız kalır kimsesiz olur ama doğruluktan asla ayrılmaz ve taviz vermez . Bilir ki doğru her zaman hak olan yoldur. Haksızlık namert kişilerin işidir.
Yolumuz doğru özümüz hak olacak haksızlık karşısında susmadığımız gibi boyun eğmeyeceğiz . Müslüman iyi bilmelidir Hadisi şerifte buyrulduğu gibi “bazı şerler hayrın içinde bazı hayırlarda şerrin içinde gizlidir.”
İbrahim as ile oğlu İsmail as arasında geçen bir kıssa buna ne güzel örnektir.
İsmail as ziyarete giden babası İbrahim as İsmail’in evine varır misafir olur gelinine kendini tanıtmadan sorar beyin nerde avlanmaya gitti durumunuz nasıl
- Pek iyi değiliz çok zor ve darlık içindeyiz geçinemiyoruz yiyecek rızkı bile bulamıyoruz der.
İbrahim as beyin gelince selam söyle evi çok güzel ama kapısının eşiğini değiştirdin der.
Bilmez ki bu gelenin bir peygamber aynı zamanda peygamber olan İsmail’in babası olduğunu.
İsmail as avdan döner ve evde çok güzel bir koku vardır farkına varır ve hanımına sorar bu gün bizi ziyarete gelen oldu mu der
- Evet aksakallı bir ihtiyar geldi sizi sordu bende avda olduğunuzu söyledim.
- Peki bir şey söyledi mi?
- Evet selam söyle eşine kapının eşiğini değiştirmesini söyledi der.
- İşte o gelen benim babam dı. Kapının eşiği sensin. Senden ayrılmamı istedi.
- [ ] Ama Artık benim ailem değilsin ailene dönebilirsin dedi ve hanımından ayrıldı. İsamail de ikinci hanımını aldı . İbrahim de tekrar ziyaretine geldi ve yine İsmail as evde yoktu gelinine misafir olup eşini sordu onun avlanmaya gittiğini söyledi.Durumlarını sordu . Gelin hanım durumlarının çok iyi ve rızıklarının çok geniş olduğunu her şeylerinin var olduğunu bolluk ve e bereketten bahsetti. Kocan gelince selam söyle evi çok güzel kapının eşiğine sahip olsun dedi .Bir müddet sonra İsmail as avdan döndü evdeki güzel kokulardan bir misafirin gelip gittiğini anladı.
- Eşine döndü bu gün evimize gelen oldu mu dedi çok güzel kıyafetli ak sakallı bir misafirin geldiğini söyledi.
- Bir şey söyledi mi sana dediğinde evet size selamlarını ve evini çok güzel olduğunu kapının eşiğine sahip olmasını söyledi dedi.
- O gelen benim babamdır kapının eşiğinde sizsiniz size iyi bakmamı tembihledi buyurdu. Kelimecanlamı deve dişi “iri görünüşlü sıradan olmayan, tanınmış, güçlü” anlamama geldiği gibi insan sağlam metanetli doğruluk özü gideceği hedef düzgün olmalıdır.