Anadolu şehirlerinde konutlar kum yığını oldu.
Hal böyle iken ülkemdeki bazı açgözlü yamyamlar harekete geçip depremzedeleri adeta zor duruma soktular.
Müteahhit açgözlü ona ruhsatı onaylan denetleyen açgözlüde ya bu yamyamlar.
Enkazda nemalan yamyamlar.
Gıda ürünlerinde tutun yakacak, giyecek aklınıza gelen insanların ihtiyacı olan malzemeleri yükseltenleri mi?
Ev kiralarını artıranları mı ararsınız.
Taşıma ücretleri için fahiş fiyatlar isteyenleri mi ararsınız.
Depreme dayanıklı evlerin kontrolü için yüksek rakamlar talep edenleri mi ararsınız.
İnsanın kalitesizi her ortamda kendini gösteriyor.
Bu kadar din ve imandan uzak insanlar demek ki bizim içimizde de varmış!
Elbette bu konuda Devlet olarak konuya müdahil olundu ama nereye kadar?
Yine bu din iman bilmeyen yamyamlar yaptı yapacağını…
Yine de imanlı insanlarımızda yok değil.
Önceki gün fırın sahibi olan ve kıt kanaat mahalle arasında ekmeğini çıkaran esnaf arkadaşın bin adet ekmeği deprem bölgesine götürmek adına gayretini gördük.
Kendisini de takdir ettim.
Yine bir başka fırın sahibi yüksek rakama ekmek ve pide satmanın peşinde bunu da gördük.
Buna da ulan yamyam dedim.
Bu arada yol boyunca ikram edenler yardımda bulunanlar takdire şayan bir davranıştı.
Biz insan olarak yardımsever bir milletiz…
Lakin bu yamyam hırsızlar da içimizde var maalesef…
Fırsat kollayan yamyam hırsızlar…
Depremzedelerin evlerine girip eşyalarını almak isteyenler, yağmacı hırsızlar yok mu?
Demek ki bu yamyamları içimizde barındırıyoruz!
Deprem konutlarıyla ilgili de birkaç kelam etmek isterim.
Bu deprem felaketinden sonra bir ders çıkararak belediyelerin meclislerinde oylanarak çıkarılan imar düzenlemesi ile kat yüksekliği verilen tarım arazilerinin imara açılması, dere yataklarına konut yapılması gibi konularda hassas olunacak mı?
İlimiz Kırşehir’de çok katlı binalar artmaya başladı.
Bu katlara ruhsat veren onaylan yetkiler şimdi mutlu mu dersiniz?
Bu binalarda milyonlarca ücret ödeyip alanlar şimdi gerçekte depreme dayanıklı ev mi alıyorlar yoksa kendi ve ailesine kabir mi?
Çok iyi düşünülmeli.
Prestijli yerler bakın deprem sonrası kum yığını oldu.
Dış görünüşleri süslü olmaları sizleri aldatmasın.
Bu saatten sonrası çok katlı konutlara değil daha az katlı ve dayanaklı konutları satın almalıyız derim.
Yapı denetim firmalarının daha titiz çalışması adına belediyeler ile koordineli hareket edilecek mi?’
Her parası olan müteahhit olacak mı?
Asıl süreç bence bundan sonra başlayacak.
Yani deprem önlemlerinin hayata geçirilmesi ile mümkün olacaktır.
Deprem bir nefes alışı olayıdır, bu Sünnetullah olayını engelleyemeyiz.
Ama alacağımız önlemlerle afete dönüşmesinin önüne geçebiliriz.
Bunu sağlamak ancak devlet, kurumlar ve vatandaş olarak her kesimin üzerine düşeni yapması ile olur.
En temel görevde tabi ki devletin.
Yasalar, yönetmelikler, denetimler güvenli yapıyı üretmek başta gelen temel yoldur.
Depremin zararlarının en aza indirgenmesi ancak depreme dayanıklı binalar inşa edilmesi ve bunu sağlayacak olan yasal düzenlemeler ile mümkündür olacak diye düşünüyorum.