Prof. Dr. Erol Güngör Ortaokulu, çocukları bilgisayar ve televizyonun bağımlılığından kurtarmak ve unutulmaya yüz tutmuş sokak oyunlarını yeniden hayatımıza katmak için özgün bir projeye imza atıyor. Bu proje, çocukların dijital dünyadan uzak, sağlıklı ve sosyal bir çevrede büyümelerini sağlamayı hedefliyor.
DİJİTAL ÇAĞDA BİR NEFES: SOKAK OYUNLARI
Okulun beden eğitimi öğretmeni Ramazan Çoşkuner, projenin temel amacının çocukları dijital bağımlılıktan uzaklaştırmak olduğunu vurguluyor. Çoşkuner, "Eskiden oynanmış olan oyunların günümüze uyarlanması, unutulmaması ve gelecek kuşaklara aktarılması adına sokak oyunlarını hayata geçiriyoruz" şeklinde konuşuyor. Bu oyunlar, çocukların fiziksel ve sosyal becerilerini geliştirirken, onlara takım olmayı, paylaşmayı ve yardımlaşmayı öğretiyor.
Proje, çocuklara dijital cihazların dışında bir dünya olduğunu göstermeyi amaçlıyor. Geleneksel sokak oyunları aracılığıyla çocuklar, gerçek sosyal etkileşimlerin tadını çıkararak sağlıklı alışkanlıklar ediniyor. Bu süreçte, çocukların hem fiziksel hem de zihinsel gelişimine katkıda bulunuluyor.
GELECEĞE YATIRIM: GELENEKSEL OYUNLARIN KORUNMASI
Geleneksel oyunlar, kültürel mirasımızın bir parçası olarak gelecek nesillere aktarılması gereken değerlerdendir. Çoşkuner, projenin bir diğer önemli amacının da bu oyunları unutturmamak ve onları bir şenlik havasında çocuklara öğretmek olduğunu belirtiyor. Bu sayede, çocuklar eğlenirken aynı zamanda birer kültür elçisi rolünü de üstleniyorlar.
Beden Öğretmeni Ramazan Çoşkuner; "Bu oyunlarımız çeşitli illerde belirli isimler adında oynanan oyunlar. Amacımız bunların unutulmaması ve gelecek kuşaklara aktarılmasıdır. Çocuklarımızın eğlenmeleri ve dijital bağımlılıktan uzak olmaları en büyük hedefimiz."
Prof. Dr. Erol Güngör Ortaokulu'nun başlattığı bu öncü proje, çocukları dijital bağımlılıktan kurtarmanın yanı sıra, onlara unutulmaya yüz tutmuş değerleri hatırlatıyor ve toplumsal dayanışmayı güçlendiriyor.