CEZALAR CAYDIRICI OLMALI

Devletin en önemli görevlerinden biri de halkın can ve mal güvenliğini korumak.
Devlet suçlulara karşı polis ve adliye ile tedbir alır ve ceza verir.
Polis ve jandarma devleti ve kanunları temsil eder…
Ancak her gün televizyonlarda gördüğümüz manzara hiç de iç açıcı değil.
İzmir'de kendisine iyilik yapan bir taksi şoförünü sırtından vurup öldürüyor, şahıs yaralı halde iken gasp edip yüzüne tokat vurup "böyle kimseye güvenmeyeceksin" diyor. İstanbul'da başka bir cani, namaz kılan bir insanı bıçaklayıp öldürüyor,
Bunları darağacında sallandırmadıkça toplumda rahat olmaz.
Bunları ideolojik ve narkotik anlamda zehirleyen siyasi ve ticari baronlar başta olmak üzere, bu millet içindeki kötülük şebekelerini itlaf etmek zorundadır.
Bunlara merhamet etmek mazlumlara zulümdür.
Bir suçlu elinde bıçak polisi kovalıyor.
Polis bu azgın kişiye hiçbir şey yapamıyor.
Bu durum vatandaşta moral bozukluklarına yol açıyor…
Halbuki suçlu eline bıçak, silah veya başka bir suç aleti alıp, saldırıya geçtiğinde polis ikaz etmeli, adam aldırmıyorsa polisin o suçluyu vurma hakkı olmalı.
Adam kaçıyor, polis peşinde kovalamaca başlıyor, ne kadar saçma, kaçan kişiye polis ateş etme hakkına sahip olmalı ve bundan da sorumlu olmamalı.
Devlet bu konulara kanunla çözüm bulmalı, güvenlik güçleri suçlu karşısında daha güçlü hale getirilmeli.
Aksi takdirse suç ve suçluluk güç kazanır, bundan da dürüst vatandaşlar zarar görür.