Tarih boyu inşanlığı bir arada tutan kanunlar ve yasalar olmuş.
Kanunlar, yasalar ne zaman kopmuşlar işte o zaman zulmün önü alınmamış.
Adalet ne zaman güçlüden yana olmuş o zaman iktidarlar devletler yok olmuş.
Adaleti ayakta tutan iktidarlar hep var olmuş.
Adaletin olduğu yerde birlikte yaşayanlar huzur bulmuş.
Adil Kanunların hüküm sürdüğü devletlerde halk mutlu olmuş.
Adaletin kesiti parmak acımız denilen yerlerde halk adalet arar olmuş.
Seçilmişler Adaletin adını kesik parmağın edebiyatı yapıyor.
Adalet diyenler kul hakkı, yetim malı mazlumun gözyaşı olmuş durumda geziyor.
Değerli okurlar sanırım şu kıssa en güzel şekilde günümüzün adalet kavramını anlatıyor.
Kadı, fırının önünden geçerken, burnuna güzel bir koku gelmiş…
Vitrinde, güvecin içinde nar gibi kızarmış, sahibini bekleyen nefis bir ördek var.
Fırıncıya “Ben bunu aldım” demiş.
Kadı’ya itiraz edilir mi? Fırıncı mecburen ördeği paket yapıp vermiş…
Az sonra ördeğin sahibi gelmiş:
“Hani bizim ördek?”
Fırıncı boynunu büküp:
“Uçtu!” deyince iş kavgaya dönüşmüş.
Kavga sırasında fırıncı, ördeğin sahibi yerine gayrimüslim müşterilerden birinin gözünü kürekle çıkarmış…
Düşmanlarının ikiye yükseldiğini gören fırıncı kaçmaya başlamış…
Bir duvardan atlamış, bilmeden öteki taraftaki hamile bir kadının üstüne düşmüş…
Kadın çocuğunu düşürdüğü için, kadının kocası da fırıncının peşine takılmış…
Öfkeli üç kişiden kurtulmaya çalışarak can havliyle kaçan fırıncı, hızını azaltmadan köşeyi dönebilmek için bir eşeğin kuyruğunu yakalamış…
Eşeğin sahibi olan Yahudi de kızıp peşlerine takılmış…
Kovalayan kovalayana…
Sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler hepsini yakalayarak Kadı’nın karşısına çıkarmışlar.
Kadı sırayla sormuş…
Ördeğin sahibi “Bu adam ördeğimi hiç etti” diye şikâyet etmiş.
Kadı fırıncıya sormuş:
“Ne yaptın bu adamın ördeğini?”
Fırıncı:
“Uçtu” demiş.
Kadı, kara kaplı defteri açmış:
“Ördeğin karşısında ‘tayyar’ yazılı. Tayyar ‘uçar’ anlamına gelir. O halde ördeğin uçması suç değil” diyerek fırıncının beraatına karar vermiş.
Gözü çıkan gayrimüslim vatandaşa sormuş.
Onun şikâyetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş:
“Her kim, gayrimüslimin iki gözünü çıkara, o müslimin tek gözü çıkarıla…”
Davacı “Ne olacak?” diye sorunca Kadı:
“Şimdi” demiş “Fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız.”
Tabii gayrimüslim, şikâyetinden hemen vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da beraat etmiş…
Kadı, bebeğini kaybeden kadının kocasına:
“Tamam” demiş “Karını vereceksin, bu adam yerine yeni çocuk koyacak!”
Adam şaşırmış:
“Neee?”
“Kara kaplı kitap öyle diyor!”
Böyle olunca, adam davasından vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da kurtulmuş…
Kadı dönmüş Yahudi’ye:
“Senin şikâyetin ne bakalım?”
Yahudi ellerini açmış:
“Ne diyeyim Kadı efendi” demiş “Adaletinle bin yaşa sen, e mi?”
Bilmem bir şey anlata bil mi?