Konar göçer kültürün bir ürünü olan ve Türk mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan yufka, hem yerli hem de yabancı kaynaklarda sıkça yer almaktadır. Yufkanın tarih boyunca Türk mutfak kültüründeki yeri ve önemi, kaynaklarda açıkça görülmektedir. Tarihçesini anlattığımız haberimiz de yufkanın hala günümüzde yapıldığı ve tüketildiği Kırşehir'de fotoğraftaki gibi küçük kuyular bahçeli evlere kazılarak sac koymak için hazırlanıyor. Üzerine yoğrulan hamur açılarak konuyor ve uzun ince soplarla evriliyor. İşte Kırşehir de bahçeli evler bu düzeneğe genelde sahip.
Kaşgarlı Mahmut’un 1072-1074 yıllarında yazdığı Dîvânu Lugâti’t-Türk, yufkanın Türkçe’de bilinen ilk kaydı olarak dikkat çekiyor. Eserde yufka için kullanılan farklı terimler ve çeşitleri, dönemin Türk mutfak kültüründe yufkanın önemini gözler önüne seriyor.
Dîvânu Lugâti’t-Türk’te anılan katma yuga, yarma yuga, yalacı yuga gibi çeşitler, yufkanın sadece bir ekmek türü olmadığını, farklı çeşitleriyle zengin bir mutfak kültürünün parçası olduğunu gösteriyor. Yufkanın çeşitliliği, Türk mutfak kültürünün derinliğini ve zenginliğini ortaya koyuyor. Konar göçer yaşam tarzının bir gereği olarak saclarda pişirilen yufka, suyunun buharlaşması ve yüksek sıcaklık sayesinde dayanıklı ve uzun süre bozulmayan bir yapıya kavuşuyor. Bu pişirme tekniği, yufkanın hem lezzetini hem de saklama özelliklerini artırıyor.
Binlerce yıl geçmesine rağmen, Anadolu’da hala geleneksel yöntemlerle yapılan yufkalar, özellikle kış hazırlıkları sırasında sıklıkla tercih ediliyor. Yufkanın çıtır dokusu ve yeniden yumuşatılabilme özelliği, bu tarihi lezzeti günümüzde de popüler kılan faktörler arasında yer alıyor.