Siyasetçiler hassas kulaklara sahip olmalı, halkın sesini, halktaki fısıltıları duyabilmeliler!
Davul sesini işitmeyen, ramazan topunu bile duymayan siyasetçi
halkın sesini, fısıltılarını duymaz çünkü halktan kopmuştur.
Makamlar ve mevkiler emanet görevler olup, haz, ego ve saltanat için değildir.
Ülke içindir, Şehir içindir, millet içindir ve hizmet içindir.
Siz ne sandınız?
Dalkavukluk her devirde güçlü bir sosyal sektör olmuştur.
Bugün de öyle.
Her taraf yağcı, yaltakçı, yardakçı, yalancı, yandaş, yalaka dolu.
Tehditle, şantajla, montajla ayakta durmaya çalışma dönemi bitmedi mi?
Parti teşkilatları vatandaşın arasına girmiyor mu?
Çarşı pazara çıkmıyorlar mı?
Ne zamandan beri başarısızlık başarılıymış gibi görünmenin kıriteri oldu.
Öyle iki resim çektirmekle, iki insanın yalakalığı ile olmuyor
bu işler.
Samimiyet lazım, dertlenmek lazım.
Şeddeli yalanlar söyleyen siyasetçi, katmerli yenilgiler alır.
Somut örnekleri çoktur.
Yirmi yüzlüleri görünce,
iki yüzlüleri meziyet ehli sayar olduk.
Tek yüzlü insanlara şükür eder olduk.
Allah bizleri yüreği dönek iki yüzlü insanlardan korusun.