Bahçe duvarından aştım
Sarmaşık güllere dolaştım
Öptüm sevdim helallaştım
Yanıyorum, yanıyorum, yanıyorum hele
Mayil oldum gonca güle
Acem şalı ince bele
Nerden çıktı bu “Bahça duvarı”, niye durup dururken Bahça duvarını aşıyoruz.
Bahça duvarını aşmıyoruz, Neşet Babanın türküsüyle, Neşet Babanın Bahçasından içeri girelim istedim bugün.
Geçtiğimiz günlerde bir kısım ulusal basınımızda ki bunlardan birisi de TRT, bir haber yayınlandı. Hatta bunlardan birisinin başlığı “ Türkiye’de bir sanatçıya yapılmış en büyük Proje , bizim Ağbayır tepesi, Neşet Baba ve Armas Otelin resmini içeren bir görüntü var. Neler oluyor diye baktım gururlandım.
Ercan MALKOÇ isimli İş insanı değerli hemşerimiz Ağbayır tepesine NETEŞ ERTAŞ TÜRKÜ BAHÇASI yapmış. Sayın Malkoç Avusturya Salzburg gezisi sırasında Büyük bestekar Mozart için yapılan müzeden etkilenerek, “ Mozartın var Neşet Babanın niye olmasın” düşüncesinden hareketle yola çıkmış ve muhteşem bir Bahça yaptırmış, adını da yine Neşet Babadan almış.
Önceki gün eşimle birlikte Bahçayı gezmeye gittim. Gerçekten çok güzel ve Neşet Babanın adına yakışır bir Bahça olmuş. Hemen ilk girişte yukarıda sözlerinin bir bülümü aktardığım türküye karşılanıyorsunuz, yürüyüş yolundan ilerledikçe hiç alışık olmadığımız ağaçlar, bitkiler, çiçekler arasında kurulan kemerlere türkü sözleri yazılmış. Aralarda Bambu ağaçlarından duraklar ve dinlenme alanları yapılmış, her durakta ayrı ayrı, gönül telinizi titreten türkülerin bulunduğu Sensörler konulmuş, el teması ile ziyaretçilere sunuluyor.
Dinleniyorsunuz, hüzünleniyorsunuz, keyifleniyorsunuz. Farklı bir duygu içerisinde ilerlerken karşınıza en büyük usta Baba Muharrem’in evi çıkıyor. Evdeki köşeye kurulup bir nefes daha alıyorsunuz.
Halı yastıkları ve halı minderleri ile döşenmiş köşeye kuruldum ve değerli hemşerim Ercan Malkoç beyi aradım. Teşekkürlerimi ve saygılarımı, sevgilerimi sundum. Kısa sohbetimiz sırasında;
“ Neşet Baba yaşarken “Yaşayan İnsan Hazinesi” unvanını almış, Kırşehir’imizi memleketimizin her köşesine hatta dünyanın bütün ülkelerine tanıtmış, şehrimizin Unesco Müzik şehri olmasının en büyük etkeni olmuş ve kendi alanında çok büyük hizmetleri olmuş büyük bir ozanımız. Bende Avusturya Salzburg gezisi sırasında Büyük bestekar Mozart için yapılan müzeden çok etkilendim ve “ Mozartın var Neşet Babanın niye olmasın” düşüncesinden yola çıkarak Neşet Babaya olan minnettarlığımı göstermek için bu Bahçayı yaptırmaya, adını da yine Neşet Babanın kendi türküsünden almaya karar verdim. Böylelikle Şirin Kırşehir’ime de farklı bir hizmet sunmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bahça çok beğenildi, henüz tamamlanmadı, eksiklerimiz var, örneğin doğduğu evin içerisine Hologram ile Neşet Babanın kendi sesinden tanıtım yapacağız, tamamlandığında açılışını yine hep birlikte yaparız inşallah.” Diyerek duygularını dile getirdi.
Sayın Malkoç’u Ankara Yenimahalle Belediye Bakanı Sayın Fethi YAŞAR aramış. Bu Bahçanın daha büyüğünü Yenimahalle’ye yapalım demiş. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mahsur Yavaş’la da aynı konuda görüşme yapmış.
Sayın Malkoç Şirin Kırşehir’imizin her şeyin en iyisine layık olduğunu, ben Kırşehirliyim diyen, diyebilen herkesin kendi alanında hizmet etmesi, yatırımlar, tesisler yapması gerektiğini de dile getirdi. Bu temennilere katılmamak elde değil tabi.
Ben Şehrimize hizmet anlamında, hizmet eden, etmeyen, edemeyen hemşerilerime, yöneticilere, idarecilere, atanmışlara, seçilmişlere herkse hep şunu söylüyorum. Bunu bir çok yazımda da dile getirdim. Benim gibi yazan, çizen bir çok hemşerim de aynı şeyleri söylüyordur.
Kırşehir kendisine hizmet edenleri de ihanet edenleri de unutmaz.
Sayın Malkoç, bir kez daha teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum. Lütfen bu ve benzeri hizmetlerinize devam edin. Edin ki sizi de hizmet edenler kategorisinde analım.
Değerli Kırşehirliler, Kırşehirliyim diyenler görmediyseniz hemen bu günden tezi yok gidin Bahçaya, duvardan aşmanıza gerek yok, kapısı herkese açık, ruhunuzu dinlendirip gelin.
Şehrimizi uzaktan yakından ziyaret eden, edecek olan değerli vatandaşlarımız sizleri de NETEŞ ERTAŞ TÜRKÜ BAHÇASI’na bekliyoruz.
Galın sağlıcakla.