Kadın ve erkek ilişkilerinde yaşanan bağlanma sorunları ve bu sorunların altında yatan bir çok sebep bulunmakta.BE-FE ailesi ile ilişkilerdeki en derin korkulara ve kaygılara ışık tutarak bağlanma korkusu nedir, temelinde neler ekilidir ve türlerinden bahsettikleri bir röportaja imza attık. İşte Piskolog Fethiye Yeltırak ve Psikoterapist Begüm Yiğiter’in konuya dair açıklaması...

Tehlike giderilmezse yıkım yapılacak Tehlike giderilmezse yıkım yapılacak

Psikolog Fethiye Yeltırak bağlanma bebeğin doğduğu andan itibaren annesi ile arasında başlar ve tüm hayatı boyunca devam eder ve yaşamı boyunca hayatında var olan dinamikler bağlanma kavramını kişiden kişiye değiştirir diyerek konunun temelini anlatmaya başladı. Ve sözlerine Yeltırak:'' Bağlanma korkusunun temelinde, aslında derin korku ve kaygılar yer almakta. bu duygular, bilinçdışında gizlenmiş, ancak ilişkilerde büyük yıkımlara neden olabilen faktörler olarak tanımlandı. İnsanların ayrılmaktan, kaybetmekten duyduğu korku, ilişkilerdeki bağlanma sorunlarının temelini oluşturuyor.'' dedi. 

Psikoterapist Begüm Yiğiter’in ise konuyla ilgili: ''İlişkide bağlanma çeşitleri mevcuttur. Bunlar: Güvenli bağlanma, Kaygılı bağlanma, Dağınık-korkulu bağlanma, düzensiz bağlanma çeşitleri bulunmakta. 
Güvenli bağlanma bebeklik itibari ile gerçekleşir. Bakım veren kişinin güveni, anlaşılmış olunması, size hissettirebileceği rahatlamış duygularının aktarımı ilk güvenli bağlanmayı olumlu yönde etkilemektedir.'' dedi ve sözlerine ilişki de güvenli bağlanma şekli yakın ve anlamlı ilişkiler kurabilen kişilerdir diyerek güvenli bağlanma çeşidini anlattı.

Psikolog Yeltırak da konuya dair düşüncelerine şu sözlerle devam etti: ''Kişinin karşındaki kişi ile huzurlu, rahat edebileceği alanlar ve bu özel alanların varlığına duyulan saygı ile hissettirilen öz benliğin değerlilik hissinin aktarımıdır. Kurulan bağın sağlıklı olanı güvenli bağlanma şeklidir.''  Ve Psikoterapist Yiğiter diğer bağlanma şekillerini şu şekilde özetledi: ''Kaygılı bağlanan kişiler, partnerlerinden yüksek düzeyde yakınlık, onay ve ilgi bekleme eğilimindedir. Onaylanmama ve reddedilmeye karşı önemli ölçüde duygusallık, endişe ve dürtüsellik sergileyebilirler. Kaçıngan bağlanan kişiler, yakınlık istemek yerine yakınlıktan ve bağ kurmaktan kaçınma eğilimindedirler. Kendilerini kendi kendine yeterli, bağlanma duygularına karşı savunmasız ve yakın ilişkilere ihtiyaç duymayan kişiler olarak görürler.'' diyerek türlerin içeriğini belirtti.

Fethiye Yeltırak ise düzensiz bağlanma stiline sahip insanlar, yakın ilişki kurmaya isteklidirler ancak aynı zamanda kendilerini incinmekten korumak için duvarlar örmeye yatkındırlar ve özellikle çocukluk döneminde istismar, ihmal ve travmalar sonucunda gelişebilir diyerek bu bağlanma stilinin korku, güvensizlik ve iç çatışma ile karakterize olduğunu dile getirdi.

Günümüzde bağlanma sorununun kaynağı sorumluluktan kaçınan bireylerde gözleyen Psikoterapist Begüm Yiğiter ise bağ kurmak bir yerde sorumluluk almaktır; ilişkiyi besler, büyütür, geleceğe taşır diyerek bağlanma türlerini sonlandırdı.

Acı ve Hayatla Başa Çıkma

Bu korkuların üstesinden gelmenin yolu, acı ve hayatın gerçekleriyle yüzleşmekten geçtiğine değinen BE-FE ailesi ilişkideki gerçek bağlılığın ancak bu korkuları aşmakla mümkün olduğunu ve ancak bu şekilde, sağlıklı ve mutlu ilişkiler kurulabileceğini söylediler.

Muhabir: AYŞE HİLAL DELİORMAN