Ayyar Hamza - Kokona Yatıyor 

Bu köşemizde roman ve hikaye ağırlıklı eserlere daha çok yer vereceğimizi belirtmiş olsak da tiyatro metinlerini ihmal etmemiz mümkün olabilir mi? Bu sanatın ülkemizdeki gelişimine dair örneklerden bahsetmezsek, amacımızın bir kısmı gerçekleşmemiş olur. Haydi iki adapte eserle tanışalım bugün.

 

Direktör Ali Bey ((Mehmet) Âli Bey, 1846-1899), Tanzimat dönemi tiyatro yazarıdır. Âli Bey, küçük yaşta Fransızca öğrendi. Müfettiş, mutasarrıf, vali olarak da Irak, Varna, Elazığ, Trabzon bölgelerini dolaştı, Direktör Ali Bey lâkabı ile anılmasına neden olan Düyûnu Umumiye Direktörlüğünde bulundu. Teodor Kasap'ın yayımladığı Diyojen mizah gazetesine yazdığı mizahi yazılarla, tiyatro çalışmaları ile tanındı. Tanzimat Tiyatrosu'nda, halk kaynaklarımızdan yararlanan ilk oyun yazarlarımız arasındadır. Gedikpaşa Tiyatrosu 'na çeviri ve uyarlama oyunlar hazırlamış, Namık Kemal'le birlikte Diyojen'e yazılar yazmış, birçok eserin sahneye konulmasına büyük emeği geçmiştir.

 

Daha çok Moliere'den adapte ettiği Ayyar Hamza piyesi ve Letâfet operetiyle haklı bir şöhret kazanmıştır. Âlî Bey'in telif ve tercüme tiyatro eserleri, Tanzimat'tan sonraki yıllarda Şinasi ile başlayan ve Ahmet Vefîk Paşa ile gelişen komedi tiyatrosu türündedir. Tiyatro dili bakımından da Ahmet Vefîk Paşa'nın izinde giden Âlî Bey, ondan farklı olarak, özellikle halk söyleyişlerine yaklaşmış, günlük konuşmalardan ve Türk dilini renklendiren pek çok klişe ve deyimden de yararlanmıştır.

 

Mefharet Kandemir’in günümüz Türkçesine uyarladığı bu iki oyun, Türkiye İş Bankası Türk Edebiyatı Klasikleri içinde yayınlanmış. Kokona Yatıyor Yahut Madam Uykuda (Eugene Grange ve Victor Bernard’ın Madame est Couchee isimli tek perdelik eserinden adapte komedi, 1870) oyununda; hizmetçi Eleniko’nun hanımının yokluğunu efendisinden gizlerken yaşanan gülünçlüklere tanık oluruz.

 

Birinci perdenin birinci sahnesi hizmetçi Heleniko’nun yalnızken, Çelebi Kostaki’nin evindeki konuşmasıyla başlar; "(Orta kapının önünde dışarı söyleyerek) Evet Kokona emin olunuz hiçbir yere gitmem. (Biraz dinler ve kapının kapandığı işitilir.) İşte gitti! Oh! Bu akşam da kendi alemimde olayım. Bizim Çelebi adaya gitti. Kokona da hazır kocası yok ya, baloya gitti. Kocası öyle yerlere gitmesini istemez. Onun için baloya gittiğini kimse duymasın diye tembih etti. Böyle domino giyerek gizlice baloya gitmek iyi şey değil ama… Ne yapsın… Biçare kadıncağız, kocası kendisini pek sıkı tutuyor. Onun için fırsat buldukça eğlenmeye hakkı yok mu ya. İşte ben bile bu akşam…” Eleniko’nun sevgilisi, yan konağın uşağı Yanko ile birlikte yemek yemek ve ardından köşedeki gazinoya gidip eğlenmek planları yapmaktadır. Hatta babalığını da fırsattan istifade çağırmış, nişanları ile ilgili Yanko’yu görüşme yapmak zorunda bırakacaktır. Fakat o da ne, Kapı açılır ve Çelebi Kostaki, elinde bir çantayla içeri girer… Tabii devamı heyecan, komedi, atraksiyon, dümen… Gülümseyerek okuyor ve günümüzde de sahnelerde yer bulan bu oyunu bir de tiyatroda izlemek arzusu duyuyorsunuz.

 

Ayyar Hamza (Moliere'in Les Fourberies de Scapin adlı eserinden adapte, 1871) eserinde; Muhterem Efendi, oğlu Sena Bey'i iş ortağı Zuhûrî Efendi'nin kızıyla evlendirmek istemektedir. Oysa Sena Bey babasından gizli evlenmiştir ve eşi Zîba Hanım da aslında Zuhûrî Efendi'nin çocuğu olup Muhterem Efendi'nin oğluna almayı düşündüğü kızdır. Sena Bey durumu Zuhûrî Efendi'nin oğlu Nimet Bey'in uşağı olan Hamza'ya açarak yardımcı olmasını ister, uşak da yardım edeceğini söyler. Bu arada Ziba Hanım da eşinin başka birisiyle evlendirilmek istenmesinden dolayı çok üzülmüş ve umutsuzluğa düşmüştür. Olaylar bunun üzerine entrikalarla gelişir.

 

Yaşadığı dönemde “Osmanlıların Molière’i” olarak tanınan Âli Bey’in diğer eserleri ise şöyle;

•             Misafir-i İstiskal (İki perdelik komedi,1872);

•             Geveze Berber (İki perdelik komedi, 1873);

•             Çıngırak (İki perdelik komedi, Yazma metin, 1876; (Yeni harflere aktarım ve yayımlanma, Metin And,1970);

•             Gavo Minar ve Şürekası (Edmond Gondinet’in Gavaut, Minard & Cie adlı oyunundan çeviri üç perdelik komedi, 1891);

•             Letafet (Üç perde opera komik, 1897);

•             Tosun Ağa (Molière’in George Dandin adlı tiyatro eserinden uyarlama komedidir, eser basılmamıştır);

•             Yusuf Aleyhisselam (Yusuf Suresi'nden Kurgulama Dram, Baskısı Yok, Yusuf Aleyhisselam Oyununun Oynatılması, 25 Nisan 1893);

•             Lehçet-ül Hakayik (İlk Türkçe özdeyiş örneklerini içeren mizahî sözlük, 1897);

•             Seyahat Jurnali (Gezi notları, 1897);

•             Seyyareler (Mitolojik Üst kurmaca Hikâye);

•             Evlenmek İster Bir Adam (Charles-Paul De Kock’un Un Homme ὰ Marier (1843) adlı romanından çeviri, 1873);

•             Küçük Bir Seyahat (Yazma Eser, İBB Atatürk Kitaplığı, Muallim Cevdet Yazmaları, MC Yz K 0041, 59 s.).

 

Artık Ali Bey’le tanıştığımıza göre, eserlerine daha bir dikkat, okuma planlarımızda daha bir önem gösterebiliriz değil mi?