Kamuoyunca pek bilinmeyen Yeniçağ Gazetesinde tefrika halinde yayınlanan Atatürk’ün Halep hatıralarını siz değerli okuyucularımın bilgisine sunmaya devam edeceğim.
Yıldırım Orduları Komutanı, Halep’te savunma düzenini kurma görevini Mustafa Kemal Paşa’ya bırakıp, Adana’ya gitti. Mustafa Kemal bir yandan İngilizlerle, diğer yanımdan Arap silahlı çeteleriyle mücadele etmek zorunda kaldı. Halep’in kuzeyinde bir savunma hattı kurup İngilizleri durdurmayı başardı. 31 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesinden bir gün sonra Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı’na atandı.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Birinci Dünya Savaşı sonunda Suriye cephesinde Halep’teki günlerini Yrd. Doç. Dr. Süleyman Hatipoğlu’nun Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi’nde yayınlanan yazısından önceki yazımızdan kaldığımız yerden devam edelim.
Diğer taraftan isyancı Arapların, Türk ordusunu arkadan vurmaları buraların çok çabuk çökmesine sebep olmuştu. İşte bu asilerden Emir Faysal kuvvetleri de güneyden ilerlemekteydi. Bundan sonra 25 Eylül’de Amman düşmüş ve 30 Eylül’de de İngiliz kuvvetleri şam yakınlarına kadar gelmişlerdi. Fakat Şam’ı savunmakla görevlendirilen general şehirden ayrılmıştı; kolordu komutanlarından biri askerlerini düşmana teslim ederek, Beyrut2a kaçmış ve bundan dolayı şam elden çıkmıştı. Ayrıca İngiliz ve Fransız kuvvetleri denizden donanma yardımı alarak, 1 Ekim’de Beyrut’u da işgal etmişlerdi. Bu olaydan sonra da Yıldırım Orduları’nın halep’te toplanmasına karar verilmişti.
Bu çekilme sırasında 7. Ordu, Ordu, Komutanı’nın güçlü şahsiyetinin sevk ve idaresi altında düzenli bir şekilde düşmanı karşılayarak, şiddetli taarruzların önünde ezilmeden ve tertibatını bozmadan çekilmekteydi. M. Kemal İngiliz baskınından dolayı değil, 7. Ordunu sağ kanadını koruyan 8. Ordu kalmadığı için ve ayrıca kuşatılmaktan kaçınmak amacıyla çekilmekteydi. Bu olaylar üzerine M. Kemal’in doğusundaki 4. Ordu da kuzeye doğru çekilmeye başlamıştı. Kuşatma tehlikesi karşısında 7. Ordu; 22-23 Eylül 1918 günlerinde, Şeria Nehrinin doğusuna geçerek, kendisinin kuşatılmaktan kurtarmış ve Yıldırım Ordular Grup Komutanlığından almış olduğu emirle de M. Kemal 7. Orduyu süratle çekerek, Halep’in güneyinde toplamaya başlamıştı.
Meydana gelen bu çekilme sırasında M. Kemal, Al. Fuat ve Albay İsmet, insan üstü bir gayretle, tam bir dağılışı önlemeye çalışmışlardı. Fakat düşman kuzeye doğru gittikçe güçlenen kuvvetlerle ilerlemekteydi. Bu duruma paralel olarak, Yıldırım Ordular Grubu Komutanı Sanders 6 Ekim’de Halep’e gelmiş, Burada aynı gün 2. Ordu Komutanı Nihat Paşa ve yüksek rütbeli memurlarla toplanarak görüşmüş ve şu sonuca varmışlardı: Şehirde güvenliğin Halep İstasyonunda da güvenliğin sağlanması; ayrıca şehirde Arap hareketinn gelişlemesinin önlenmesi, Ordular Grubunun geri ile bağlantısının kurulması ve Ordu Komutanı Nihat Paşa’nın, İskenderun veya Mersin’den düşmanın çıkarma yapma ihtimaline karşılık, Adana’ya gönderilmesi kararlaştırılmıştı. Nihayet 4. Ordunun kaybının fazla olması nedeniyle 13 Ekim’de lağvedilmiş ve bundan sonra da 4. Ordu karargahıyla bütün kıtalar 7. Ordu emrine verimişti. Bu suretle Suriye cephesine ait bütün işler ve vazifeler 7. Ordu’ya yani M. Kemal’ devredilmiş oluyordu. (Devam Edecek)