ATATÜRK’ÜN HALEP SOKAK MUHAREBELERİ (10)

Kamuoyunca pek bilinmeyen Yeniçağ Gazetesinde tefrika halinde yayınlanan Atatürk’ün Halep hatıralarını kaldığımız yerden devam edeceğim.
M. Kemal’in bir süre önce yattığı hastanede bütün savaş boyunca kalan iki İngiliz hemşiresinden biri, Birici Dünya Savaşı’nın son muharebesini de şöyle anlatmaktadır: “Sabahın saat altısında silah sesleri şehrin her yanını sarmıştı. Gökten sanki kurşun yağıyordu. Değil sokağa, balkona bile çıkmak mümkün değildi. Araplar sokakları tutmuş, rastgele ateş ediyorlardı. Evlerin çoğunu yağma eden Araplar Kap kacağa kadar ne bulurlarsa götürüyorlardı. Karşımızdaki bir eve saldırıp girdiklerini ele geçirdikleri yatak, yastık gibi her türlü eşyayı atlarına yükleyip götürdüklerin gözümüzle gördük. Saat sekiz olunca bizim ordunun önünden gelen Hicazlı Arap birlikleri bağırıp şarkılar söyleyerek şehre girdiler. Atlarını dört nala sürüyor ve tüfeklerini, kılıçlarını havada sallıyorlardı. İngilizlerin de uzakta olmadığını biliyorduk. Saat dokuzda başı miğferli askerlerimizin zırhlı arabalarla şehre girişlerini görerek sevindik. Şükran duygularımız içimizde taşıyordu. Dışarıdakilerin alkışları ve yaşa sesleri arasında kendi bayrağımızı çektik. Hastanemizin karşısına düşen tepelerden siyah bir çizginin gitgide yaklaşmakta olduğu görülüyordu. En sonunda atlılarımızda şehre girdi. Yarım saatlik bir moladan sonra mevzi almak üzere şehrin kuzeyine geçtiler. Türkler orada pusuya yatmışlardı. Birden hücuma kalkınca askerlerimizden bir kısmı can verdi ve çoğu da yaralandı.”
Böylece Halep’in kuzeyinde İngiliz süvari Ordusu ve silaha sarılmış asi Arap kuvvetleri ile 26 Ekim 1918’de yaptığı Birinci Dünya Savaşı’nın son muharebesi olan Katma Meydan Muharebesi’ni kazanarak düşman ordusunun beş yüz kilometrelik hızlı ilerlemesini, bugünkü kuzey sınırımızın üzerinde durdurmuştu. M.Kemal Paşa bu zaferden sonra; “Bir hat tesbit ettim ve sınırladım. Kuvvetlerime emir verdim ki; düşman bu hattın ilerisine geçmeyecek.” Nitekim geçmemiştir. İşte bu muharebe ile Toros Çeçitlerini düşmana tamamen kapatmıştık. Geri çekiliş esnasında da Suriye dahilindeki şimendifer hatları ve yolları iyice tahrip edilmiş olduğundan İngilizlerin ileri kıtalarını süratle takviyesi imkanı ortadan kalkmıştı. Ancak sahilden ilerleyebilirdi Bu suretle Türk cephesi Halep’in 5 Km. kuzeyinde istikrar bulmuş oluyordu. Bundan sonra da M. Kemal Paşa’nın 7. Ordusu birçok taaruza uğramışsa da, bunların hepsini püskürtmeyi başarmıştı. D. Edecek