AK PARTİ KENDİNİ YENİDEN TANIMALI, CHP MEYDANLARDA GELİYOR

AK Parti artık oturup düşünmeli.
Tam 23 yıl geçti…
Bu sürede elbette önemli işler yapıldı.
 “Hiçbir şey yapılmadı” demek haksızlık olur.
Ancak bugün geldiğimiz noktada, farklı bir tabloyla karşı karşıyayız.
AK Parti teşkilatları bu tabloyu doğru okumalı.
Çünkü sahada başka bir rüzgâr esiyor.
CHP’nin sesi her geçen gün daha çok duyuluyor, daha çok insan tarafından sahipleniliyor.
Meydanlar doluyor. 
Şehir şehir, ilçe ilçe miting alanları binlerce insanla buluşuyor.
Bakın, Yozgat’ta yapılan miting hâlâ konuşuluyor.
Çünkü bu sıradan bir kalabalık değil; bu, halkın iktidara bir mesajı.
CHP, Türkiye’nin dört bir yanından insanları Yozgat’a çağırıyorsa.
Ve bu mesaj, küçümsenmeden, saptırılmadan, iyi okunmalıdır.
Peki, AK Parti ne yapıyor?
Bu kalabalıkları görmezden geliyor, küçültmeye çalışıyor.
Ama gerçek göz önünde. 
Halk sokaklara çağrılıyor ve alanlar doluyor.
İktidara karşı bir toplumsal hareketlilik gözle görülür hâle gelmiş durumda.
AK Parti teşkilatları genelde ve yerellerde bunu neden görmüyor?
Neyi bekliyorlar?
Yerel teşkilatlar Kendilerine önce iğneyi batırmaları gerekiyor.
Gururlanmayın bakın meydanlara ne görüyorsunuz.
Sahaya çıkmak, halkın içine karışmak, gerçek sorunları yerinde dinlemek gerek.
“İl müdürünü beğenmedim, aldım” diyerek siyaset yapılmaz.
Atanmışlar üzerine baskı yapılarak siyaset yapılmaz.
Ayrıştırarak, dışlayarak, kendi gibi düşünmeyeni ötekileştirerek de olmaz.
Haykırışları, uyarıları, halkın şikâyetlerini kulak ardı ederek siyaset yapılmaz.
Sadece ziyaretle, sadece sosyal medya paylaşımıyla siyaset olmaz.
“Vefa” diyerek, vefasızlıkla siyaset hiç olmaz.
Söylemle değil, eylemle konuşmak gerekir.
Makamla değil, halkla birlikte yürümek gerekir.
Aykırı fikri düşman saymakla, eleştireni hain görmekle bu yol yürünmez.
Kendiniz gibi düşünmeyeni saf dışı bırakmakla da siyaset olmaz.
Nedenler çok.
Ama özetle şu net:
Kibirle siyaset yapılmaz.
“Ben” merkezli anlayışla siyaset olmaz.
Ak partileri küstürmekle ötekileştirmekle de olmaz.
Milletle bağını koparan bir anlayış ayakta kalamaz.
Körü körüne sadakatle siyaset bir yere varmaz.
AK Parti artık kendi yanlışlarıyla yüzleşmeli.
Hatalarıyla hemhal olmalı.
Gerçekleri görmekten kaçmamalı.
Ve geldiği noktayı ciddiyetle analiz edip, ona göre hareket etmeli.
İnatla yanlışta ısrar etmenin kimseye faydası yok.
Artık “doğruyu” yeniden bulmak için cesur bir adım atmak gerekiyor.
Çünkü siyaset; doğruyu aramak, halkı anlamak ve ona göre yön belirlemekle yapılır.
AK Parti, milletin ne dediğini duymak zorunda.
Sahadaki gerçekleri, meydanlardaki kalabalıkları, gönüllerdeki uzaklığı görmek zorunda.
Yeniden halkın dilini konuşmak, dertlere dokunmak, eski samimiyeti yakalamak zorunda.
Aksi hâlde millet, yolunu kendi çizer.
Ve bu yol haritasını, artık başka renklerle boyamaktan çekinmez.