AHİLİK TEŞKİLATI VE MUCUR’A ETKİLERİ

Mucur’un tarihi, Kırşehir ve Hacıbektaş’ın tarihi ile paralel ilerlemiştir. Kırşehir ve Hacıbektaş hangi devletin/beyliğin hâkimiyeti altına girmişse Mucur da o devletin/beyliğin yönetimine girmiştir. Özellikle Sultan Alparslan’ın Malazgirt Zaferiyle Anadolu’nun kapılarını Türklere açması Horasan erenlerinin fethedilen yerlere gelmesiyle bir beldenin sadece coğrafi olarak kılıçla fethedilmesinin yeterli olamayacağı bilindiği için gönül/kalp fethi de başlamıştır. Horasan erenleri; gittikleri beldede İslam’ın yüksek ahlaki ilkelerinden hareketle oluşturdukları ilkeleri ticarette, çiftçilikte, askerlikte, komşulukta, arkadaşlıkta dostlukta vs. bütün ilişkilere dayalı olarak hayatı idame ettirirken aynı zamanda o beldenin gönüllü olarak İslamlaşmasının önünü de açmış oluyorlardı
Anadolu Selçuklu Devleti ve Dulkadiroğulları devrinde Ankara’da halkı irşad eden Hacı Bayram-ı Veli ‘nin bu yöreye gönderdiği talebelerinin Kırşehir’deki İslami gelişmelerde büyük faydaları olmuştur. Kırşehir ve havalisine gelip yurt tutan Hacıbektaş-ı Veli, Ahi Evran,Şeyh Süleyman Türkmani,Aşık Paşa, Ahmet Gülşehri,Yunus Emre,Taptuk Emre, Geyikli Baba,Şeyh Edebalı ve daha nice alim ve fadıl gönül erleri halkın nazarında çok büyük hürmete sahiptiler.Ahi Evran’ın kurduğu Ahilik Teşkilatı zamanla Memalik-i Osmaniye’nin her tarafına yayılmıştır.
“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve Sadıklarla birlikte olun ” ayeti kerimesi ile “ .iyilik ve takva üzere yardımlaşın .” ve “Müminler ancak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulun! ” ayeti kerimelerinin mefhumu üzerine inşa edilen Ahi Teşkilatı; İslam ahlakını yerleştirmek, çalışkan, dürüst vatanını, milletini, dinini, devletini seven iyi insan, iyi esnaf yetiştirmek için Kırşehir merkezli güçlü ve köklü bir anlayışı tüm Osmanlı coğrafyasında hayata geçirmek için tesiri asrımıza kadar ulaşan hizmetlerde bulunmuştur. Osmanlı Devleti’nin kuruluş ve yükselme döneminde de çok mühim görevler ifa eden Ahi Birlikleri; Müslüman-Türk toplumunun iktisadi, ictimai ve kültürel hayatını düzenleyen başlı başına eğitim kurumu olarak kabul edilebilir.
Ahilik teşkilatı son tahlilde İslam’ın zühd hayatı ve ahlaki ilkelerini esas alan tekke ve zaviyeler toplumsal dokuyu bir arada tutan özelliktedir. Kırşehir’deki bu dini/kültürel yapının Mucur ve Hacıbektaş’ta da izdüşümsel olarak sosyal hayata müdahil olduğu gibi eğitim faaliyetlerinde de müessir olduğu söylenebilir. Bu hususta Cacabey Medresesi’nde yetişen Ahmet Gülşehri ‘yi anmak gerekir. Ahi Evran’ın hayatının sonuna doğru kendisine yardımcı olarak seçtiği Ahmet Gülşehri ‘nin Mucur’a gittiği belirtilmektedir (Soykut,1976).Muhtemeldir ki Ahmet Gülşehri hem ahilik teşkilatı hem de talim-terbiyeye yönelik faaliyetler çerçevesinde Mucur’ a gidip gelmiştir.

-Tevbe suresi:119.ayet-i kerime meali.
-Maide suresi:2.ayet-i kerime meali.
-Hucurat suresi:10. Ayet-i kerime meali.