Kırşehir'in eşsiz kültürlerinden biri olarak kabul edilen Abdallar kültürü, kentteki yaşamın her alanında kendini hissettiriyor. Geleneksel müzik, insanlara duyulan sevgi ve saygı ile şekillenen bir kültürün simgesi haline gelmiş Abdallar, yıllardır Kırşehir’in gönlünde taht kuruyor. Bağbaşı aşiretinden Bayram Öz ve Bayram Doğan, bu kültürün geçmişten günümüze nasıl taşındığını ve Kırşehir halkı ile olan güçlü bağlarını anlattı. Abdalların müziği, sadece bir sanat dalı değil, aynı zamanda insanların içindeki duyguları dışa vurma biçimi olarak kabul ediliyor. Her biri, Kırşehir’in sokaklarında, evlerinde ve etkinliklerinde yaşatılan bu kültürün birer parçası. Abdallar, sadece müzikle değil, aynı zamanda yaşam biçimleriyle de topluma farklı bir değer katıyor.
ABDALLARIN KIRŞEHİR’DEKİ YERİ
Kırşehir, Abdallar kültürünün en güçlü temsilcilerinden birine ev sahipliği yapıyor. Bağbaşı aşiretinden olan Bayram Öz, Abdallar kültürünün atalarından miras kaldığını vurguluyor. Bu kültür, Kırşehir’in sosyal dokusunda önemli bir yer tutuyor. Bayram Öz, halkın kendilerine gösterdiği sevgi ve saygının, onları hem onurlandırdığını hem de bu kültürü yaşatmaya devam etmeye motive ettiğini belirtti. Kırşehir halkının Abdallara olan sevgisi, bu kültürün nesiller boyu yaşatılıyor.
SAYGI VE SEVGİ KÜLTÜRÜ
Bayram Doğan, Abdallar kültüründe insanlara olan saygı ve sevgiyi her zaman ön planda tuttuklarını belirtiyor. Kırşehir halkı, Abdallara duyduğu saygıyı bir yaşam biçimi olarak kabul ederken, Abdallar da bu sevgiyi karşılıksız bırakmıyor. Abdallar kültürünün temelinde her zaman sevgi ve saygı bulunduğunu belirten Bayram Doğan,her ne kadar bu kültür, farklı bir bakış açısına sahip olsa da, insanlarla olan ilişkilerde hiçbir zaman saygı sınırlarının aşılmadığını vurguladı.
Doğan,"Bizler, Abdallar olarak halkımıza olan sevgimizi ve saygımızı hiçbir zaman eksik etmedik. Kırşehir halkı da bize duyduğu sevgiyle her zaman kültürümüze değer veriyor" dedi.
MESLEK VE SANAT: BİR YAŞAM TARZI
Abdalların mesleği, sadece bir sanat dalı değil, aynı zamanda hayat biçimidir. Bayram Doğan, Abdallar kültürünün sadece geleneksel müzikle sınırlı olmadığını, aynı zamanda yaşamı güzelleştiren bir bakış açısı sunduğunu belirtti. Küçük yaşlardan itibaren bu mesleğe adım atan Abdallar, mesleklerini öğrenirken aynı zamanda insanlara duydukları saygıyı ve sevgiyi de her yönüyle içselleştiriyorlar. Bayram Doğan, "Sanatımıza duyduğumuz saygıyı, her zaman halkımıza da gösteriyoruz" diyerek bu kültürün Kırşehir’de nasıl köklü bir şekilde var olduğunu ifade etti.
GENÇ NESİLLERE MİRAS KALAN BİR SANAT
Abdalların sanatı, kulakla duyulan bir yetenek ve his ile şekillenir. Neşet Ertaş’ın sözlerinden yola çıkarak, Bayram Doğan, sanatın içindeki duygu olmadan hiçbir anlam taşımadığını vurguladı. Kırşehir’de her aşiretin kendine özgü bir tonunun olduğu, kültürün çeşitliliği ve zenginliği de bu mirası yaşatmanın önemini vurgulayan Doğan,"Bir abdal, bir diğerinin parmak şivesini duyduğunda onun hangi aşiretten olduğunu anlayabilir. Bu da, sanatımızın ve kültürümüzün ne kadar derin olduğunu gösteriyor" dedi.
Kırşehir, Abdallar kültürünün bir yansıması olarak, hem geçmişin hem de geleceğin kesişim noktasında duruyor. Bayram Doğan, Abdallar kültürünü yılın dört ayında aktif bir şekilde yaşatırken, kış aylarında ise bu kültürün bir dinlenme sürecine girdiğini belirtti. Yazın kazanılan gelirle kış ayları atlatılıyor ve sanatın içindeki aşk her zaman canlı tutulduğunu belirten Doğan Abdallar kültürünü sadece etkinliklere katılarak değil, günlük yaşamlarında da benimseyerek yaşadıklarını vurguladı ve "Bizler bu kültürü, bir ömür boyu süren bir aşkla yaşatıyoruz"dedi.