Kayseri’nin Melikgazi ilçesine bağlı Sarımsaklı Mahallesi’nin sınırında sona eren ve kimin açtığı belirlenemeyen 8 kilometre uzunluğunda, 3 metre derinliğinde ve 7 metre genişliğindeki su kanalı gizemini koruyor. Kanalın açıldığı günden beri konuyu takip eden Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, bölgede tarımı ve hayvancılığı da tehdit eden kanalı kimin açtığını halen bulamadıklarını söyledi.
"Bu kanalın akılla, mantıkla izah edilebilir bir durumu yok"
Şahin; kanalın akılla ve mantıkla izah edilebilir olmadığını söyleyerek; "Bu arazi tam ortasından bir kanalla ikiye bölünüyor. Sağındaki alanda, solundaki alanda aynı kuruma ait. O kurumda mera müdürlüğü. Bizim devletimizin tam ortasından bir kanal geçiyor. Bu kanal 8 kilometre uzunluğunda bir kanal. Bu kanal içerisinden 5 bin kamyon toprak çıkmış ve nereye gittiyse toprağı götürmüşler. Bu kanalın bir sahibi yok. Mera sorumlusuna kanalın kime ait olduğunu soruyoruz, “bize ait değil” diyor. Bu kanalın akılla, mantıkla izah edilebilir bir durumu yok. Mera arazisinin tam ortasından bir kanal geçiyor ama kime ait olduğunu bilinmiyor. Ne mera biliyor ne DSİ ben açtım diyor ne de başka bir kurum. Bu kanal kime ait, uzaylılara mı ait. Bu kadar basit bir şeyin izahı yapılamaz mı? Aylardır peşindeyiz ama bu kanalı kimin açtığı halen meçhul. Resmi olarak kimse bunu üstlenmedi. Tarım il müdürlüğüne gidiyoruz, “bize ait değil” diyorlar. “Ortadan bir kanal açılmış, bu mera arazisine zarar veriyor” diyoruz, “bize bir zarar vermiyor” deniliyor. Bu arazi sağlı ve sollu olarak il tarım ve orman müdürüne ait olsaydı ve ortasından bir kanal geçirilseydi kıyameti koparırdı. Devlete ve millete ait olunca, milletin hayvanlarının beslenmesi için olunca kimsenin umuru duymuyor. Kamu kurumları devlete ve millete gelecek zararda hiç umursamıyorlar" ifadelerini kullandı.
"8 kilometrelik bir havuz açtık deseler rekorlar kitabına girerler"
"Bu kanaldan sonra burada hayvancılık bitecek ve hayvanlar burada yayılamayacaklar" diyen Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin; "Hayvancılığa şöyle destek veriyoruz, böyle destek veriyoruz diyorlar. Bırakın bu lafları, burada hayvancılık bitecek işte. Vatandaşlar burada hayvanlarını otlatamayınca yem alacaklar, maliyet artacak ve hayvancılık bitecek. Bize mertçe “biz karbon ayak izi safsatasıyla hayvancılığı bitireceğiz, biz bunun alt yapısını yapıyoruz” diyemiyorlar. Yoksa bir kanal 8 kilometre getirip bir yerleşkenin girişinde bitirilir mi? 8 kilometrelik bir havuz açtık deseler rekorlar kitabına girerler. Burada ne milletin ne de devletin menfaatine bir iş var. Devletin ve milletin aleyhine bir işlem yapılmış. Kimse sahiplenmiyor. Güzel bir şey olsaydı hepsi öne çıkardı. Tarım il müdürü, bu araziyi kendi arazin gibi göreceksin kardeşim. Bu arazinin etrafına bir zarar gelmişse bu zararı hemen durduracaksın. İlgili kurumlara yazacaksın ve burayı kapattıracaksın. Buralar kurumuş. Birkaç sene sonra burada hayvancılık yapılamaz olur. Bunun vebali de tarım il müdürlüğünün ve bu kanalı açıp da sahiplenmeyen DSİ’nindir" diye konuştu.