Kalaycılık, terzicilik, bakırcılık, bileycilik, yorgancılık, yemenicilik derken bitmek üzere olan mesleklere çırak olmadığı için ayakkabıcılık da eklendi...
Uzun yıllar ayakkabı tadilatı yapan Bayram Er, usta yetişmediğini ve bunun sebebinin de çırak bulamamaları olduğunu söyledi. Gelişen teknoloji ile fabrikasyon ayakkabı ürünlerin her yerde satıldığının altını çizen Er, bu ayakkabıların çoğunun plastikten yapıldığını söyledi. Bu ayakkabıların sağlıksız olduğunu da ifade eden ayakkabı tamircisi Er, “30-40 liraya satılan ayakkabıdan hayır gelmez” dedi.
BİZİM İŞİMİZ EMEK İŞİ
Er, Ankara Caddesinde bulunan dükkânında yaklaşık 35 yıldır mesleğini devam ettiriyor. Mesleğe çırak olarak başlayan, kalfa olarak devam eden ve yılların verdiği tecrübeyle usta olan Er, el işçiliğinin oldukça önemli bir sanat olduğunun altını çizdi. Er, “Bizim işimiz emek işi. Aldığınız ücret sizi tatmin etmiyor. Emeğinizin karşılığını alamıyorsunuz. Yaptığınız işin meblağı sizi tatmin etmiyor. Mesleğe ilk başladığımız dönemlerde iyi paralar kazanıyorduk” şeklinde konuştu.
ISMARLAMA AYAKKABI AZALDI
Er, sanatıyla devam ettirdiği mesleğinde, önceden kişilerin isteğine göre ‘sipariş’ ayakkabı yaptığını belirterek, “Şimdi, ısmarlama ayakkabı azaldı. Artık ayakkabılar fabrikalardan hazır çıkmaya başladı. Hal böyle olunca el sanatı da azaldı. İnsanlar, fabrikalardan çıkan hazır ayakkabıları tercih ediyor” dedi.
EL İŞÇİLİĞİYLE YAPILAN AYAKKABILAR KALİTELİ OLUR
‘İyi bir ayakkabının kalitesi derisinden belli olur’ diyen Er, “Kaliteli bir ayakkabı derisinden ve işçiliğinden belli olur. İyi bir ayakkabının ömrü ortalama 2- 3 yıldır. Ama ayakkabıyı uzun ömürlü kullanmak istiyorsanız kişinin, birkaç çeşit ayakkabısı olmalı. Kişinin, kışlık- yazlık ayakkabıları olmalı ki ayakkabıları dinlendirsin” diye söyledi.
DERİ AYAKKABILAR TERCİH EDİLMELİ
Günümüzde insanların, aynı ayakkabıyı yaz-kış kullandıklarını dile getiren Er, ayakkabıyı dinlendirmek gerektiğine dikkati çekti. Er, “Deri olan ayakkabı hava aldırır. Bu nedenle her zaman hava alabilen deri ayakkabılar tercih edilmeli”
30- 40 LİRALIK AYAKKABI GİYMEYİN
Er, geçmişte hem ayakkabıda hem de insanların kullandığı diğer ürünlerde sentetik ürün kullanılmasının yasak olduğuna dikkati çekerek, fabrikasyon ürünlerin sağlık açısından tehdit oluşturduğunu aktardı. ’30-40 liralık ayakkabı giyilmez’ diyen Er, plastik ürünlerin ayakkabıya dönüştürüldüğünü ifade etti.
AYAKKABI TAMİRCİLİĞİ YOK OLMAK ÜZERE
‘Eskiden özellikle ayakkabıda sentetik ürün kullanılmazdı’ diyen Er, günümüzde ise sentetik ürünlerin kullanılmaya başladığını dile getirerek, “Artık her şey sentetik oldu” dedi.
Er, teknolojinin gelişmesiyle mesleğin rağbet görmediğinin altını çizerek, gelecek zamanlarda mesleğin kaybolacağından endişe ettiğini kaydetti. Fabrikasyon ürünlere karşı tek başına mücadele eden Ayakkabı Tamircisi Er, çırak bulamamaktan şikâyet ederek, mesleğinin gelecek yıllarda kaybolmasından endişe ediyor. Gelişen teknoloji ile birlikte ayakkabı tamirciliği mesleğinin de yok olmakla karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Er, Kırşehir’de sayıları çok olmayan ayakkabı tamircilerine eski ilgi ve rağbetin gösterilmemekte olduğunu söyledi.
MESLEĞİN SON TEMSİLCİLERİYİZ
Hemen hemen tüm sektörlerin ortak sorunu olan yetiştirecek çırak olmamasının ayakkabı tamirciliği mesleğinin de en büyük problemi olduğunu söyleyen Er, ayakkabı tamirciliği mesleğinin son temsilcilerinden olduğunu kaydetti.
AYAKKABICILIK MESLEĞİ...
Günümüzde ayakkabılar neredeyse tamamen makinelerle seri üretim şeklinde yapılmaktadır diyen Er, açıklamalarının devamında şunları söyledi;
“Bir işçi makineyle günde 40-50 çift ayakkabı üretebilir. Elle çalışan bir ayakkabıcı ise günde yaklaşık bir ya da iki çift ayakkabı yapabilir. Ayakkabı yapmak için, önce sol ve sağ ayak modelleri, sonra da bunların tahta kalıpları yapılır. Ayakkabı yapımı genellikle sekiz aşamada gerçekleşir. Hayvan derisi, kumaş ya da yapay deriden, ayakkabının sayası ve astarı uygun biçimde kesilir. Sayayı oluşturan parçalar ile astar birbirine dikilir.
Ayrıca ayakkabının burnuna sertlik veren parça ile topuğa konulan yumuşak parça da dikilir. Bağcık delikleri bu aşamada açılır ve ayakkabının iç yüzeyine numara ve model kabartmaları yapılır. İç ve dış taban parçaları ile topuklar hazırlanır. Bunlar genellikle kösele, kauçuk, bunların bileşimi ya da öteki yapay malzemelerden yapılır. Topuklar tahta da olabilir. Parçaların eklenmesiyle oluşan saya, kalıbın üzerine gerilir; iç tabana dikilir ya da çivilerle tutturularak kalıplanır. Saya ve iç taban, kalıcı biçimini alıncaya kadar kalıpta tutulur. Tabanlama aşamasında dış taban sayayla birleştirilir. Bu işlem dikerek, yapıştırarak, çivileyerek ya da bunlardan birkaçı birden uygulanarak yapılabilir.
1953’te geliştirilen bir işlemle kauçuk, polivinil klorür (PVC) ve poliüretan tabanlar kalıp-baskı yöntemiyle biçimlendirilir ve ayakkabının üst bölümüne tek bir işlemde yapıştırılır. Topuklama aşamasında topuk ayakkabının tabanıyla birleştirilir ve son biçimini alır. Bitirme, cilalama, ayakkabıyı kalıptan çıkarma, topuk ve taban yastıklarının yerleştirilmesi işlemlerini içerir. En son biçimini verme sırasında bağcıklar, fiyonklar ve tokalar takılır.”